Mesajı Okuyun
Old 08-02-2007, 14:39   #18
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Konuyu neden kişiselleştirmemek gerektiği ile ilgili, küçük de bir örnek vermek istiyorum.

Varsayalım ki bir gün eski bir Yargıtay başkanımız veya kıdemli ve birinci sınıfın birinci derecesine ayrılmış bir yargıcımız , kişisel (kat mülkiyetinden kaynaklanan) bir hukuki anlaşmazlığı nedeniyle mahkemeye müracaat edecek olsun.

Davanın görüleceği yer, falanca ilin, falanca küçük ilçesi olsun. Hatta 4. sınıf bölge olsun. Bu bölgede mesleğe yeni başlamış kuradan gelen bir yargıcımız, kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili sulh hukuk mahkemesinde görevlendirilmiş olsun.

Davacı başkan veya kıdemli yargıcın, sulh hukuk mahkemesi yargıcına vereceği dava dilekçesinin netice-i talebi de; "arz ve talep ederim" şeklinde bitecektir. Böyle bitmek zorundadır. O davacı da davasına bakacak olan sulh hukuk yargıcına "arz edemeyecektir".

Demek istediğimi anlatabildiğimi umuyorum.

Saygılarımla...