Mesajı Okuyun
Old 13-08-2012, 15:01   #2
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

5.Ceza Dairesi
Esas: 2010/4251
Karar: 2011/677
Karar Tarihi: 14.02.2011


İRTİKAP SUÇU - KARAKOL KOMUTANI OLARAK GÖREV YAPAN SANIĞIN İŞYERİNE RUHSAT VERİLMESİ İÇİN PARA ALDIĞI - SANIĞIN İCBAR BOYUTUNA VARAN BİR DAVRANIŞI BULUNMADIĞI - SUÇ VE İNCELEME TARİHLERİ ARASINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN GERÇEKLEŞTİĞİ - DAVANIN DÜŞMESİ

ÖZET: Merkez karakol komutanı olarak görev yapan sanığın müştekinin açacağı işyerine ruhsat verilmesi işlemleri için para aldığının anlaşılması karşısında; sanığın yasanın öngördüğü anlamda icbar boyutuna varan bir davranışı bulunmadığı, bu itibarla irtikap suçunun yasal unsurunun oluşmadığı, sanığın ruhsat verme yetkisinin de bulunmaması karşısında eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, ancak bu suçun 765 sayılı yasada öngörülen cezanın üst sınırı itibariyle yedi yıl altı aylık asli ve ilave dava zamanaşımına tabi olduğu, suç ve inceleme tarihleri arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmaktadır.

(5237 S. K. m. 7, 250, 257) (765 S. K. m. 102, 104, 240)

Dava ve Karar: İrtikap suçundan sanık M.'ın yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan beraetine dair, Antalya Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 02.07.2008 gün ve 2005/238 Esas, 2008/288 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi o yer C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

Müşteki beyanlarına, tanık anlatımlarına, savunmaya, olaya ilişkin tutanaklara ve dosya içeriğine göre K... İlçe Jandarma Merkez Karakol Komutanı olarak görev yapan sanığın müştekinin açacağı işyerine ruhsat verilmesi işlemleri için para aldığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 250/1. maddesindeki düzenlemeye nazaran da cebri irtikap suçunun oluşması için kamu görevlisinin görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar etmesi gerektiği, somut olayda sanığın yasanın öngördüğü anlamda icbar boyutuna varan bir davranışı bulunmadığı, bu itibarla irtikap suçunun yasal unsurunun oluşmadığı, sanığın ruhsat verme yetkisinin de bulunmaması karşısında eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, ancak bu suçun 765 sayılı TCK'nın 240/2. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı itibariyle aynı Kanun'un 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen yedi yıl altı aylık asli ve ilave dava zamanaşımına tabi olduğu, suç ve inceleme tarihleri arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükmün 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 14.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı