Mesajı Okuyun
Old 28-07-2021, 10:23   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Uyuşmazlık Mahkemesini aşapıdaki ve diğer kararlarında " taşınmaza hem fiili ve hem de hukuki el atılmasında, parselin bir bütün olarak ele alınıp tamamı hakkında adli yargıda dava açılabileceği" kabul edilmiştir.

Bu yönden, fiilen yol geçirilen kısım ile imar planında kavşak ve yol olarak ayrılan kısım ve arta kalan kısım işe yaramıyor ise parselin tümü (Kam.K.12/5) hakkında Asliye Hukuk Mahkemesinde "kamulaştırmasız el atmadan doğan bedel" davası açılabilir.


UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ
ESAS : 2016/160
KARAR : 2016/207
TARİH : 11:04.2016


"...Bu bağlamda, dava konusu İzmir ili, Karşıyaka ilçesi, Dedebaşı Mahallesinde ve tapunun 32423 ada, 18 parselinde kayıtlı 50 metrekarelik taşınmazın imar planında 'Devlet Demir Yolu Alanı' olarak belirlendiği; kaldırım olarak düzenlenen kilit parke taşlarının 2.00 m2'lik kısmının parselin sınırları içerisinde kaldığı; fiilen al atıldığı görülen bu kısım için ayrı dava dosyasında yargılama yapılmasına karşın; Mahkemece taşınmazın bu kısmı yönünden, işin esasına ilişkin bir hüküm kurulmadığı, fiilen el atılan kısım yönünden ihtilafın halen devam ettiği ve çözüme kavuşturulmadığı gözetildiğinde; bu taşınmaz bakımından el atmadan doğan zararın tazminine yönelik olan davanın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girmektedir.
Öte yandan; her ne kadar, dava konusu parselin fiilen el atılan kısmı ile, hukuken el atıldığı iddia edilen kısmı için adli ve idari yargı yerlerinde, ayrı ayrı yargılama yapıldığı görülmekte ise de; bir parsele fiili bir el atma olduğu takdirde parselin bütünü açısından el atmadan söz edilebileceği, başka bir ifadeyle taşınmazın bir bütün olarak düşünülmesi ve el atmanın varlığı halinde taşınmazın tamamı açısından el atmanın varlığı kabul edilerek buna göre değerlendirilmesi gerektiği; dolayısıyla, taşınmaza fiili el atmanın mevcut olduğu kısım yönünden tefrik edilen davada, işin esasına ilişkin karar verilmediği de dikkate alındığında; fiilen el atılan kısım yönünden ayrı, el atılmayan kısım yönünden ayrı yargılama yapılmasında, yargılamanın salahiyeti ve usul ekonomisi yönünden fayda bulunmadığı da açıktır.
Açıklanan nedenlerle, İzmir 4.İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Karşıyaka 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.12.2013 gün ve E:2012/418, K:2013/667 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir."