Mesajı Okuyun
Old 17-08-2021, 17:52   #1
Turgut Aşcı

 
Varsayılan Sayıştay Yargısında Yargılamanın İadesi Kanun Yolunun İşleyişi

1982 Anayasasının 160’ıncı maddesi hükmü ile Sayıştay sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamakla görevlendirilmiş olup, bu madde hükmüne istinaden çıkarılmış bulunan Sayıştay Kanunlarında da hesap yargılamakla görevli yargı Dairelerinin hesap mahkemesi olduğu ifade edilmiştir. Sayıştay’ın hesap yargısı ihtisas gerektiren bir yargıdır. Bu özeliği nedeniyle Sayıştay yargısı; anayasa yargısı, adli, idari ve askeri yargı kolları yanında ayrı bir yargı koludur. Böyle olduğu için de yargılama usulleri ile kanun yolları Sayıştay Kanunlarında özel olarak düzenlenmiştir.

Mülga 832 sayılı Sayıştay Kanununun yürürlüğünde bu Kanunun 74’üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişi ve kurumlar tarafından aynı maddede sayılan sebeplerin varlığı halinde, ilâmın tebliğinden itibaren beş yıl içerisinde yargılamanın iadesi isteminde bulunmak mümkündü. Bu arada temyize müracaat süresi 60 gün (değişiklik öncesinde 90 gün) gibi kısa bir süre olması nedeniyle ayrıca temyize de başvurulduğu oluyordu. Yargılamanın iadesi kanun yolu hukuk literatüründe olağanüstü kanun yolu olarak kabul edilmiş iken, 832 sayılı Kanunun yürürlüğünde yargılamanın iadesi olağan kanun yolu olarak uygulanmıştır.

6085 sayılı (yeni) Sayıştay Kanununda yargılamalara ilişkin hükümler mülga 832 sayılı Kanunun hesap yargılama hükümleri göz önünde bulundurularak düzenlendiği görülmektedir. Buna karşın Sayıştay’ın yargı görevi yeni Kanunun 5/1-b maddesiyle “sorumluların hesap ve işlemlerinden kamu zararına yol açan hususları kesin hükme bağlama” olarak belirlenmiştir.

Kamu zararı yargılamalarında kamu görevlilerinin kusur sorumlulukları (tazminat sorumluları) yargılanmaktadır. Kusur yargılamaları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu kapsamında yapılan hukuk yargılamalarıdır.

6085 sayılı Kanunun “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun uygulanacağı haller” başlıklı 61’inci maddesinde, “Bu Kanunda yargılama usulüne ve kanun yollarına ilişkin hüküm bulunmayan hallerde 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.” Denilmektedir. Bu hüküm ile yargılamalar sırasında Sayıştay Kanununda hüküm bulunmayan hallerde hangi hükümlerin uygulanacağına işaret edilmiştir. 6085 sayılı Kanunun “Yargılamanın iadesine” ilişkin 56’ncı maddesinde yer alan hükümler hukuk yargılamalarına ilişkin hükümler ile örtüşmediğinden (uyuşmadığından), haliyle kamu zararı (kusur) yargılamalarında 1086 sayılı Kanun (yerine yürürlüğe konulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu) hükümleri uygulanacaktır.

6100 sayılı Kanunun 374 ilâ 381’nci maddelerinde; kesinleşmiş hükümlere karşı tarafların, 375’nci maddede sayılan sebeplerle 377’inci maddede sayılan hallerin gerçekleştiği tarihlerden itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıl içinde yargılamanın iadesine başvuruda bulunulabilecekleri düzenlenmiştir. Hukuk yargılamaları için geçerli olan bu düzenlemeler yukarıda sözü edilen 61’inci madde uyarınca kamu zararı yargılamaları için de geçerlidir. Uygulamaların 6085 sayılı Kanuna göre yapılmış olması yargılama hukukuna uygun düşmemektedir.

Sonuç olarak; Sayıştay’ın kamu zararı hükümlerine karşı yapılan yargılamanın iadesi başvurularının 6085 sayılı Kanun hükümlerine göre değil, 6100 sayılı Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılması gerektiği değerlendirilmektedir.

Turgut AŞCI
E. Sayıştay Uzman Denetçisi

NOT:
-Olağan kanun yolları: Kararın kesinleşmesini engelleyen kanun yolları olup “temyiz” ve “itiraz” olağan kanun yollarıdır.
-Olağanüstü kanun yolları: Kararın kesinleşmesinden sonra gidilebilen kanun yollarıdır. “yargılamanın iadesi” ve “kanun yararına bozma” olağanüstü kanun yollarındandır.