Mesajı Okuyun
Old 06-10-2008, 10:43   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın Kavili,

Ayrıntı gibi gözükse de çok önemli bir konuyu tartışmaya açtığınız için teşekkür ederim. Bu konu, bir dönem kafa yorduğum ancak pratikte olumsuz örneklerle pek de karşıma çıkmadığı için üzerinde çok durmadığım bir husustu.

Haciz mahalli hukuki tanımıyla 'konut' statüsünde ise ve konut sahibi borçlunun ve yahut hazurunun açık ya da zımni bir rızası olmaksızın haciz mahalline girilmesinin konut dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturacağı kanaatindeyim.

Avukatları, mesleklerini icra ederken memur vasfıyla addedip düzenleme yapan hükümlerin ise bu suçun unsurunu ortadan kaldıran hukuka uygunluk sebeplerinden sayılamayacağını düşünüyorum.


Ben, avukatın haciz mahalline "icra memuru ile birlikte" girmesinin bırakın "konut dokunulmazlığını ihlali", tam aksine avukat için bir hak olduğunu düşünüyorum.

Haciz memurunun yanında avukatın hazır bulunabilineceği hususu ilgili yönetmelikte (doğrudan ifadeyle) ve icra İflas kanununun hacze ilişkin diğer bir çok hükümlerinde de (dolaylı ifadeyle) açıkça ortadadır.

Sorun belki şu noktada olabilir:

Avukat, hacze katılmak isterse bu talebi icra memurunca ret edilebilir mi? Hazce katılmak alacaklı veya vekili için bir hak mıdır? Yoksa İcra memurunun bu konuda takdir yetkisi mi vardır?

Bunu tartışmak bence daha doğru olur. Ben, alacaklı veya vekilinin hacze katılmasında "hukuki menfaatinin" bulunduğunu ve bu anlamda katılmak için meşru bir hakkının olduğunu düşünüyorum. Başka bir ifadeyle bu konuda icra memurunun takdir yetkisinin olmadığı kanaatindeyim.