Mesajı Okuyun
Old 20-03-2009, 15:40   #4
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/3103
K. 2004/6104
T. 11.5.2004
GÖREV ( Dava Konusu Olayda Yerel Mahkemenin Aile Mahkemelerinin Görevli Olup Olmadığı Hususunda Araştırma Yapmasının Gerekli Olması )
KUSUR ( Davacı Mirasçıların Davada Eşlerin Kusur Nisbetinin Belirlenmesi Yönünde Taleplerinin Bulunması ve Delil Göstermiş Olmaları )
DELİLLERİN TOPLANMASI ( Somut Olayda Davalıya Usulüne Uygun Önel Verilmesi ve Gösterildiği Takdirde Taraf Delillerinin Toplanması ve Sonuca Gidilmesinin Gerekmesi )
4721/m.181,118,395
4787/m.4
ÖZET : Davacı mirasçıları davayı Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesinde yazılı eşlerin kusur nisbetinin belirlenmesi yönünden talep edeceklerini beyan etmiş ve delil göstermişlerdir. Bu konuda davalıya da usulüne uygun önel verilmesi, gösterdiği taktirde taraf delillerinin toplanması sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden davacılar vekili ve karşı taraf vekili geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre evlilik birliği ölümle sona erdiğinden davacı mirasçılarının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Davacı mirasçıları davayı Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesinde yazılı eşlerin kusur nisbetinin belirlenmesi yönünden talep edeceklerini beyan etmiş ve delil göstermişlerdir.Bu konuda davalıya da usulüne uygun önel verilmesi, gösterdiği taktirde taraf delillerinin toplanması sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazıl şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

3-4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere ( MK. md. 118-395, 5133 S.K.md.2-3 ) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2. bentte yazılı nedenle BOZUMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 375.000.000 lira vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Türk Medeni Kanununun 166/son maddesiyle ilgili davada öncelikli koşul, üç yıllık fiili ayrılık süresinin geçmesi ve bu sure içerisinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamasıdır. Boşanma kararı verilebilmesi için eşlerin kusur durumlarının araştırılması söz konusu değildir.

Önceki dava reddedilmiş, bu davada davalı kadının kusurlu olmadığı kabul edilmiş ve karar kesinleşmiştir. Davacı koca, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca açtığı bu davada üç yılık fiili ayrılık süresinin dolması nedenine dayanmış, davalı kadının kusurlu olduğuna ilişkin bir iddiaya yer vermemiştir. Ölümü üzerine davaya devam eden mirasçılarının, kocanın boşanma nedeni yapmadığı olaylara dayanarak kadının kusurlu olduğunu kanıtlama olanakları bulunmamaktadır. Kusur durumuna ilişkin tanıkların dinlenmesi sonuca etkili olmayacaktır.Bu nedenle yerel mahkeme kararının onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.