Mesajı Okuyun
Old 09-07-2012, 12:45   #4
Avukat Neslihan

 
Varsayılan


T.C. YARGITAY



17.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/7646

Karar: 2010/1476

Karar Tarihi:23.02.2010





ÖZET: Davacı 3.kişi dava konusu haczin kendisine ilişkin 13 no.lu işyerinde yapıldığını ilerisürmüş ise de, haciz tutanağı içeriğinde haczin borçluya ilişkin 15 no.luişyerinde yapıldığı açık olarak belirtilmiştir. İcra tutanakları aksi sabitoluncaya kadar geçerli belge niteliğinde olup, aksi davacı tarafındanispatlanmamıştır. Kaldı ki, davacıya ilişkin olduğu iddia edilen 13. no.luişyerinde de haciz sırasında borçluya ilişkin vergi levhası bulunmuş ve buadres borçlu tarafından borcun doğumundan sonra davacıya kiralanmıştır. Tüm buolgular karşısında, mahkemece davanın reddi gerekirken aksi düşüncelerledavanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

(2004 S. K. m. 8,96, 97/A)

Dava ve Karar:Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; karardayazılı sebeplerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresiiçerisinde davalı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği düşünüldü:

Davacı 3. kişivekili, İzmir 10. İcra Müdürlüğünün 2008/14176 Esas s. dosyasından, 26.11.2008davacı şirkete ilişkin işyerindeki demirlerin haczedildiğini belirterek,İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak davanın kabulü ile haczinkaldırmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklıvekili, mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğunu, sunulan belgelerinkarine aksini ispat edici nitelikte bulunmadığından, davanın reddi gerektiğinisavunmuştur.

Davalı borçlu,duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.

Mahkemece, haczindavacıya ilişkin 13 no.lu dükkanda yapıldığı ve borçlu ile davacının baba-oğulolmasının alacaklının iddiasını ispata yeterli olmadığından, bahisle davanınkabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, 3. kişininİİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasınailişkindir.

Dava konusutaşınır mallar, 26.11.2008 gününde borçlunun takip dayanağı belgede yer alan veödeme emrinin tebliğ edildiği adreste haczedilmiştir. İİK’nun 97/a maddesindeön görülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır.Bu kanuni karine aksinin davacı 3. kişi tarafından kesin ve güçlü delillerleispatlanmalıdır.

Dosya içindekibelgelerden, borçlu ve davacı 3. kişinin baba-oğul olduğu, 2. Sanayi Sitesi340. Sk No:15 adresinde borçlunun faaliyette bulunduğu ancak, borcun doğumundansonra No:13 deki işyerini davacının borçlu babasında kiralayarak faaliyetebaşladığı anlaşılmaktadır. Davacı 3. kişi dava konusu haczin kendisine ilişkin13 no.lu işyerinde yapıldığını ileri sürmüş ise de, haciz tutanağı içeriğindehaczin borçluya ilişkin 15 no.lu işyerinde yapıldığı açık olarakbelirtilmiştir. İİK’nun 8. maddesi gereğince icra tutanakları aksi sabitoluncaya kadar geçerli belge niteliğinde olup, aksi davacı tarafındanispatlanmamıştır.

Kaldı ki,davacıya ilişkin olduğu iddia edilen 13. no.lu işyerinde de haciz sırasındaborçluya ilişkin vergi levhası bulunmuş ve bu adres borçlu tarafından borcundoğumundan sonra davacıya kiralanmıştır.

Tüm bu olgularkarşısında, mahkemece davanın reddi gerekirken aksi düşüncelerle davanınkabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

Sonuç: Yukarıdaaçıklanan sebeplerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ilehükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istem halinde temyiz eden davalıalacaklıya geri verilmesine 23.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



" icra tutanağı siz aksini ispat edene kadar geçerli olacak ve istihkak davası açma süreniz geçecektir. Şikayet edebilirsiniz ve cezai ve idari soruşturma açılması mümkün tabi. "