Mesajı Okuyun
Old 24-10-2003, 22:33   #1
CananM

 
Mutsuz Tebligat Kanunu İle İlgili Değişiklikte Anlatılmak İstenen

Merhaba,
19.03.2003 tarihli 4829 nolu TEBLİGAT KANUNU İLE CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN'un 4. maddesini aktarıyorum.

*********
MADDE 4. - 7201 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin birinci cümlesinde yer alan “hüviyeti” kelimesi “adı ve soyadı” şeklinde ve son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır.

**************
Bu maddeye göre benim anladığım şu: Eğer bir icra bildirimi söz konusu ise ve kişi evde bulunamamış ve kapıya "evrakınız muhtardadır" şeklinde bir haber kağıdı asılmış ise tebligat bu kağıt üzerinde yazılan tarihten 15 gün sonra yapılmış sayılır, dolayısı ile itiraz için olan 7 gün şartı haber kağıdının tarihi +15 gün sonra başlar. Şu durumda bir kişi haber kağıdındaki tarih+15+7 gün içinde itiraz etmelidir.

Yakın tarihte yaşadığım (ki bu konuyu da ayrıca yazacağım) bir icra durumu söz konusu oldu. Kanundaki bu maddeyi görmüş olmama rağmen 7 gün geçmeden muhtardan evrakımı aldım (imzasız sorgusuz ordaki kutudan al şeklinde almam da ilginçti!) ve ne olur ne olmaz diye haber kağıdında 16/10/2003 yazdığından 23/10/2003'e kadar itirazımı yaptım. Ancak İcra dairesine bu konuyu sorduğumda bu 15 günün benim durumum için geçerli olmadığını 13, 14, 16, 17 ve 18 maddeler için söz konusu olduğunu söylediler. Ben teknik ile ilgili aklı daha çok sıfırlar ve birlerle çalışan biriyim. Etrafımdaki arkadaşlarıma sorduğumda kanundaki veya lafından sonraki kısmın benim durumumu ifade ettiğini anladı. bir kaç hukukçu arkadaşa da sordum. Kanunu bilmediğini ancak maddeden anlaşılanın benim anladığım şekilde olduğunu belirtti. İcra konusu ile ilgili bir arkadaşım ise yorumumun tamamen doğru olduğunu ancak dairelerin halen alışamadığını belirtti.

Şu durumda doğru olan nedir. Diyelim ki benim anladığım şekil doğru, ben 10. günde zarfı muhtardan alıp 12. günde itiraz etmeye gitse idim itirazım kabul olmayacak mıydı? İcra dairelerindeki kişilerin bu tip değişiklik ve kanunları bizlerden iyi bilmesi ve uygulaması gerekmez mi?

Konu ile ilgili bilgisi olan var ise paylaşmasını ya da en azından yorumlamasını rica ederim. Saygılarımla,

Not: Maddede geçen 7201 sayılı kanunun ilgili maddelerini de ekliyorum..

Hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat:
Madde 13 - Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulu-
nan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.

Askeri şahıslara tebligat:
Madde 14 - Astsubaylar hariç olmak üzere erata yapılacak tebliğler, kıta kumandanı ve müessese amiri gibi en yakın üste yapılır.
Yukarıki fıkrada yazılı olanların haricindeki askeri şahıslara birlik veya müessesede tebligat yapılması icabeden ahvalde, tebliğin yapılmasını nöbetçi amiri veya subayı temin eder. Bunlar tarafından muhatabın derhal bulundurulması
veya tebliğin temini mümkün olmazsa tebliğ kendilerine yapılır.

Sefer hali:

Madde 15 - Sefer halinde olan birlik veya müesseseye mensup askeri şahıslara tebligat, bağlı bulundukları Kara, Deniz veya Hava kuvvetleri kumandanlıkları vasıtasiyle yapılır.

Aile efradına veya hizmetçiye tebligat:
Madde 16 - Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile birlikte oturan ailesi efradından veya hizmetçilerinden birine yapılır.

Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası:
Madde 17 - Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler,o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde birlikte oturan ailesi efradından veya hizmetçilerinden birine yapılır.
Otel, hastane, fabrika ve mektep gibi yerlerde tebligat:
Madde 18 - Tebliğ yapılacak şahıs otel, hastane, tedavi veya istirahat evi, fabrika, mektep, talebe yurdu gibi içine serbestçe girilemiyen veya arananın kolayca bulunması mümkün olmıyan bir yerde bulunuyorsa, tebliğin yapılmasını o ye-
ri idare eden veya muhatabın bulunduğu kısmın amiri temin eder. Bunlar tarafından muhatabın derhal buldurulması veya tebliğin temini mümkün olmazsa, tebliğ kendilerine yapılır.

Mevkuf ve mahkümlara tebligat:
Madde 19 - Mevkuf ve mahkümlara ait tebliğlerin yapılmasını, bunların bulunduğu müessese müdür veya memuru temin eder.
Muhatabın muvakkaten başka yere gitmesi:
Madde 20 - (Değişik: 6/6/1985 - 3220/6 md.) 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapı-
lacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın hüviyeti tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ
evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekin-
me halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ tarihi, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerle yazılı kişilere verildiği veya ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihtir.
Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina:
Madde 21 - (Değişik: 6/6/1985 - 3220/7 md.) Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebli-
gat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde
teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşula-
rından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.