Mesajı Okuyun
Old 12-05-2008, 10:53   #9
Av.Nesrin

 
Varsayılan

Sanırım sn.Gemici'nin alıntıladığı ' müvekkil için düşünmek ve davranmak' başlıklı parağraf sn. Köylüoğlu'nun anlatımıyla kendini müvekkil yerine koymak olarak anlam ve önemimi kazanmış durumda.Ben kendi adıma böyle bir uygulamayı ilk kez duyuyorum.Yaygınlık kazanmış olması da ayrı bir tehdit.Yakında meşrulaşacak demektir.Bu mesleği nasıl yürüteceğiz.Bir meslek bu kadar yoğun ve farklı kaygıyla nasıl devam eder.

İzninizle başıma gelen bir olayı aktarmak istiyorum. Bir müvekkilim akrabam
1900 ölüm tarihli dedesinin babasından kalan verasetle iştirak sahibi olduğu bir taşınmazını satmak istiyor. Tapuda isim tashihleri yapılması gerekli, iştirakçiler ölmüş bazılarının ölümü işlenmemiş, bilmem kaç tane mirasçı var.Veraset ilamları alınmalı.

Israrla ve ısrarla bir emlakçı ve onun görüştüğü tapu memuruna göre diğer iştirakçilerin durumu netleşmeden yani paylı mülkiyete çevrilmeden kendisine düşen hisseyi satabileceğini düşünüyor.Defalarca anlatmama rağmen en son geçen hafta rest çekti.Hadi bakalım hangimiz daha kolay yapacağız diye.

Onun benden beklentileri. Ölmüş kişinin kaydını düşürmeden 92 yaşındaki bir adamı yaşıyormuş gibi tapuya getirmem.İsim tashih davaları açmadan yanlışlığı tapuda benim düzeltebilmem, tüm bu işlemler için mümkünse müvekkilden masraf bile istememem, ücret kesinlikle teklif ederse kabul etmemem. Bütün bunların gerçekleşme olasılığı mevcut sisitemde 0 . Benim de başarı ihtimalim 0 Çünkü ben hukuk düzeni içinde kalmayı tercih ediyorum.dolayısıyla yavaş, masraflı,tecrübesiz velhasıl kötü avukatım.

Bu mesleği sürdürmenin en zor kısmı.Müvekkil kısmı bence tam bir kabus. Hukuk, meslek etiği, onca yıllık emek hiçbiri birşey ifade etmiyor. Artık bir çözüm bulmaya başlasak.En azından site üyeleri olarak

Müvekkil ile avukat ilişkisi nasıl bir ilişki gerçekten anlayamıyorum.Zerre kadar saygı duymuyorlar.Yada bizim beklentilerimiz çok yüksek.