Mesajı Okuyun
Old 24-04-2007, 18:04   #5
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Ben dahi avukatlık mı yoksa ablalık mı rolüne girmeliyim diye tereddüt yaşıyorum.

Alıntı:

mağdurun iki aydır tanıdığı halde sevdiğini iddia ettiği erkek arkadaşını korumak amaçlı olarak, ' ben kendi rızamla birlikte oldum' beyanının aksine olayın tam bir tecavüz vakası olduğuna kanaat getirdim

Alıntı:

Ancak benim öne sürdüğüm bu durumlarda mağdurun rızasının sağlıklı ve geçerli kabul edilmemesi gerektiğidir.

Alıntı:

Vekil olarak mağdurun beyanlarına aynen katılmamızın dışında ve ötesinde görevlerimizin olduğunu düşünüyorum.

Sn.Av.Neslihan,

Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla, bu olaya gerçekten çok üzülmüşsünüz. Üzüntünüze ilişkin gerekçelerinizde ve üzüntünüzde size hak veriyorum. Bazı saptamalarınız gerçekten benim bakış açımdan doğru görünüyor.

Ancak, yukarıdaki alıntıları özellikle yazınızdan cımbızladım. Bunun sebebi, ablalık yapmak, bu nedenle birşeylere kanaat getirmek ve dolayısıyla da mağdur adına ( onun aksini söylediği ) bazı beyanlarda bulunmak konularına dikkatinizi çekmek istememdir. Sn.Toz'un da işaret ettiği gibi, mağdurlarla iletişim kurma konusunda bazı teknikler var. Ben bu tekniklerle ilgili bir eğitim almadım, ama biliyorum ki yapılacak en yanlış şey ( bana göre ) kurtarıcı rolüne soyunmak.

Sizi, anlıyorum. Birşeyler yapmak ve bir yanlışlığın üzerine gitmek istiyorsunuz. Ancak, bizler avukat olarak ne düşünürsek düşünelim, olayların hangi boyutunu görürsek görelim, bu tür durumlarda mağdurun kendisi şikayetçi olmadığı sürece yapabileceğimiz birşey yok.

Siz o davayı bitirip, o kızın hayatından çıkacaksınız, öyle değil mi?

Saygılar.