Mesajı Okuyun
Old 25-04-2008, 19:26   #5
Themis99

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi

E:2004/11684
K:2004/11997
T:02.11.2004

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
KARAR : Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada, eş ve küçük çocuk için önceki tedbir nafakasının arttırılması istenilmiş; mahkemece, davacının düzenli bir geliri olması nedeniyle nafakaya ihtiyacı bulunmadığı belirtilerek eş yönünden istem reddedilmiş, çocuk yönünden ise 10 milyon lira olan nafaka miktarı 100 milyon liraya yükseltilerek hüküm kurulmuştur.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine gore, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, tedbir nafakalarında eşlerin birliğin giderlerine gücleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir ( TMK. md.186/son ). Davacı esin ekonomik durumunun davalı ( kocadan ) daha iyi olması davalı ( kocayı ) yeterli düzeyde tedbır nafakası verme yükümlülügunden kurtarmaz. Ne var ki bu husus, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tesbit edilebilir ( TMK. mad.4 ).
Somut olayda her ne kadar davacı eşin çalıştığı, maaşının bulunduğu sabit ise de, önceki tedbir nafakası ile bu dava tarihi arasında yaklaşık yedi yıl gibi bir sürenin geçtiği, bu sürede doğal olarak ihtiyacların arttığı, günün ekonomik koşullarında paranın alım gücünu nisbi de olsa yitirdiği buna karşın davalının gelirinde artıs olduğu dikkate alındıgında oncekı nafakanın arttırılmaması "hakkaniyet" ilkesine uygun değildir.
Diğer taraftan karar başlığında davacının kimliği ve adresinin yazılmaması da usul ve yasaya uygun bulunmamıştır ( HUMK.md. 388/2 ).
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 2.11.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.