Mesajı Okuyun
Old 04-01-2018, 20:43   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

--Hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadıkça hakim tanık sayısını sınırlayamaz. 9 adet tanık gösterilmesi, sayı itibariyle hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesine müsait değildir.(Örneğin 2.HD. 22.02.2007 T.14660-2513 sayılı kararında gösterilen 36 tanıktan 13'den fazlasını dinlemeyen mahkeme kararını dürüstlük kurallarına göre yerinde bulmuştur.) Aksinin kabulü adil yargılama ve savunma hakkının kısıtlanması olarak yorumlanabilir. Ancak hakim hangi tanığın hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini sorarak ( HMK.m.240/2) vakıa bir kısım tanıkların ifadesi ile ispatlanmış ise ,geri kalan tanıkların dinlenmesinden vazgeçebilir.

-- Kadının istemediği halde diğer eşin anne ve babası ile birlikte oturmasına zorlanması erkek için kusur teşkil eder ve kadın yönünden boşanma nedeni sayılır.( "özellikle davacı-karşı davalı kadının bağımsız konutta oturma isteğine rağmen davalı-karşı davacı kocanın bağımsız konut sağlamaya yanaşmadığı, eşini kendi ailesiyle birlikte oturmaya zorladığı ve eşini tehdit ettiği anlaşıldığına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır" HGK.10.04.2013 T.2012/2-1159 E.2013/471)

-- Eşlerden birisinin diğerine veya ailesine şiddet uygulaması kusurlu davranış sayılır. Fakat herkes kendi eyleminden sorumludur. Kadının ailesinin erkeğin ailesini dövmesi olayından bence kadının sorumlu tutulması düşünülemez.

-- Eşini istemediğini söylemek eşe karşı duygusal şiddet uygulama anlamına gelir ve kusur teşkil eder.Sonradan savunma olarak eşine aşık olduğunu söylemesi inandırıcı ve samimi sayılamaz.
(Sevgisizliğin diğer bir yansıması olan eşini istemediğini söylemekte duygusal şiddete yönelik bir davranış olduğundan boşanma konusu davranışlardandır. Ömer Uğur Gençcan 2.HD.Başkanı,sh: 437 ve dev. ilgili yargıtay kararları ,Boşanma Hukuku,2015)