Mesajı Okuyun
Old 16-01-2007, 20:32   #17
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.korayad'ın dilekçe hazırlama konusundaki görüşlerine ben de katılıyorum.

Bu konuda okuduğum en faydalı kitap Ernest Hirş'in Pratik Hukukta Metod adlı kitabıdır. Hirş, önümüze gelen bir olayı incelerken yapılacak şeyleri özellikle yeni başlayanlara çok yarayışlı biçimde anlatmış. Diyor ki, olayı sapta, sorunu tahlil et ve sorunun özünü bul. Sorular çıkar ve incelemeye sorulardan hareket ederek başla ve ne sıfatla hareket edeceğini kestirmeden işe girişme ! Aslında bunlar, Sn.Dikici'nin son mesajında yaptığı tespiti de ( ihtilafın düğümlendiği noktayı bul) bir yerde karşılıyor.

Uzun dilekçe iyi dilekçe demek değildir. Ancak, bu, kısa dilekçenin iyi dilekçe olduğu anlamına da gelmez. Dilekçe, talebi/talepleri en doğru biçimde anlatan metindir. Dilekçe içinde talebi açıklamaya yardımcı dökümanların hepsi ek olarak yer almalı ve sistemli biçimde sunulmalıdır. Repilkti, düplikti beklerken iddiayı veya savunmayı genişletme yasağıyla karşılaşmayacak dilekçe yazmak gereklidir.

Dilekçede üslup açık olmalı ve ne denildiği tam olarak anlaşılmalı. Hukuki kavramlar har vurup harman savurarak kullanılmamalı, kavram talepte ve olayda karşılığını bulmalı. Okunma kolaylığı olacak bir punto ve font seçilmeli. Ben dilekçelerimde her bir paragrafa bir numara ve alttaki paragrafın ( gerekçeli açıklamanın) özünü ifade eden küçük başlıklar koyarak okuma kolaylığı sağlamaya çalışıyorum. Bir de dava dosyaları çok kabarık olduğu için soldan üç cm. boşluk bırakıyoruz. Bu şekilde satırın başını görebilmek için üstüne yığılan evrakı zorla kaldırmaya çalışmak zorunda kalınmıyor.

Dilekçenin en önemli bölümü sonucu bence. Sonuç bölümünü kendi içinde ayrıca numaralandırmak ve tüm talepleri kısaca ve açıkça bu numaralar altında yazmak çok faydalı.

Dava dosyasının takibi ise başlı başına bir mesele. Her dosya ile ilgili küçük notlar, masa takviminde, iş listesinde bitmeyen hatırlatmalar...