Mesajı Okuyun
Old 19-04-2012, 14:02   #6
Av. Ali YILMAZKARA

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşlarım şu an uygulama ne yönde; anlaşmalı olarak boşanan taraflar (feragat etmeksizin) taleplerinin olmadığını beyan ederlerse ve hakim bu hususta karar vermeye yer olmadığı şeklinde hüküm kurar ise; boşanma sonrası 1 yıllık sürede yoksulluk nafakası istenebiliyor mu?
Velayet ve nafaka davası açıyorum da, iştirak nafakasında sorun yok ancak yoksulluk nafakasına ilişkin Kısmi red yemek istemiyorum Kolay gelsin


*** En nihayetinde 6100 HMK ile artık hakların saklı tutulmasına gerek kalmamaktadır. Bu bağlamda açıkça feragat yada sulh beyanları yoksa bu protokol ile mali konularda da anlaşılmış olma hususunu boşanma öncesi durumlar için değerlendirmek gerektiği kanaatindeyim.

Öte yandan yoksulluk öngörülebilinecek bir durum olmaya bilir. Sosyo ekonomik faktörler söz konusu. Mahkemenin inceleme neticesinde esastan bir karar vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda Boşanma davası sonrası yoksulluk nafakası talebinin usuli kazanımı diğer tarafın mağduriyetini daha da arttıracaktır.

Ve bir husus daha var kafamı kurcalayan; protokolde "maddi manevi tazminat ile nafaka ve eşya talebim yoktur" diyen tarafın anlaşmalı boşanma duruşmasında da bu durumu tekrar etmesi neticesinde hakimce "Bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair" hükmü sonrası ayrıca bir ZİYNET davası açılabilinir mi?

Her ne kadar ziynet de bir eşya ise de evlilik birliği daha doğrusu MAL REJİMİNE tabi bir mal/eşya değildir.
Acil fikir ve görüşlerinize ihtiyacım var kısacık da olsa cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.