Mesajı Okuyun
Old 05-09-2008, 20:14   #96
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

"Kadınların Katillerini Yargıtay Koruyor"

Kadın örgütleri "aile meclisi kararı" görmediği için "töre cinayeti değil" diyen Yargıtay'ı "yasaları hiçe saydığı"nı söyleyerek kınadı; kadın katlinin "nitelikli insan öldürme" suçu kapsamına alınmasını istedi.



100'den fazla kadın örgütü, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin yasada böyle bir koşul olmamasına karşın aldığı, "aile meclisi kararı" görmediği için kadın katlini "töre" cinayetinden saymama kararını kınadı.

81 örgütün oluşturduğu Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Koordinasyonu, yeni ceza yasasının hazırlandığı süreçte baskı grubu oluşturan TCK Kadın Platformu'nu oluşturan örgütler ve diğer kadın örgütleri, "namus bahanesiyle işlenen" tüm cinayetlerin nitelikli insan öldürme suçu kapsamına alınmasını istedi.

AKP hükümeti, yasayı yazarken, kadın örgütlerinin "namus cinayeti" önerisini görmezden gelerek "töre" saikiyle işlenmiş cinayetler ifadesini yeğlemişti. Ancak yasaya göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngören bu durumda da ceza indirimi öngören "haksız tahrik" maddesi kullanılamıyor.

"Yargıtay'a soruyoruz: Aile meclisinin varlığı nasıl ispat edilir?"
Kadın örgütleri, Yargıtay'ın bu kararla kadınları öldürenlerin en ağır cezayı almasın engellediğini ve bunun katilleri korumak anlamına geldiğini vurguladı; şu soruları sordu:

Yargıtay, "namus" cinayetlerinin kadının eşi, sevgilisi, akrabaları tarafından, aileden bir ya da birkaç kişinin bilgisi dahilinde/kararıyla işlendiğinden haberdar değil midir?
"Aile meclisi"nin herhangi bir hukuki veya resmi tanımı var mıdır? Kimler tarafından, nasıl kurulur? Varlıkları nasıl ispat edilir?
Aile meclisi kararı" nasıl kanıtlanır? Öldürüleceğini bile bile "aile meclisi" kararıyla cinayet işlendiğine kim tanıklık eder?
"Yasa yetmiyor"
Örgütler, TCK'nin suçları "töre saikiyle işlenen suçlar" adı altında sınırlayarak, "namus" bahanesiyle kadınlara karşı işlenen suçların tümünü kapsamaktan uzak kaldığını ve katillerin cezasız kalmasına neden olduğunu saptadıktan sonra, şunları da talep etti:

Kadına karşı şiddete son vermek için devletin gerekli düzenlemeleri yapmasını ve yasaların hukuk dışı yorumlara yer vermeyecek şekilde uygulanmasını,
“Namus” bahanesiyle işlenen tüm cinayetlerin nitelikli insan öldürme suçu kapsamına alınmasını talep ediyoruz.
Açıklamaya imza atan örgütler şöyle:

Avrupa Kadın Lobisi - Türkiye Koordinasyonu (Üye 81 Kadın Örgütü)

TCK Kadın Platformu: Amargi Kadın Dayanışma Kooperatifi, Ankara Kadın Dayanışma Vakfı, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Çanakkale Kadının El Emeği Değerlendirme Derneği - Kadın Danışma Merkezi, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi, Edirne Kadının İnsan Hakları ve El Ürünleri Girişimi, Filmmor Kadın Kooperatifi, IRIS Esitlik Gözlem Grubu, Kadın Adayları Destekeleme ve Eğitme Derneği (KA-DER), Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Derneği, Kadınlarla Dayanışma Vakfı, Kaya Derneği, Kırk Örük Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kooperatifi, KAOS GL Ankara, Lambda İstanbul, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Okmeydanı Morkağıt Kadın Atölyesi, Türk Kadınlar Birliği, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Umut Işığı Kadın Kooperatifi, Van Kadin Dernegi- VAKAD, YAKA-KOOP, Yaşam Kadın Kooperatifi

Diğer İmzacı Örgütler: Ankaralı Feministler, Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyatifi, Bitlis Güldünya Kadın Derneği, Çalışan Kadının İnsan Hakları Derneği, ÇEKEV- Çiğli Evka 2 Kadın Kültür Evi, Egeli Kadın Yazarlar Platformu, EVKAD - Adana, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, KA-DER Ankara, Kadın Yazarlar Derneği, Kadınlara Hukuki Destek Merkezi Derneği - KAHDEM, Kadınların Medya İzleme Grubu - MEDİZ, Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği, KAZETE Bağımsız Kadın Gazetesi, Pembe Hayat LGBTT Derneği, Sosyal Kalkınma ve Cinsiyet Eşitliği Politikaları Merkezi- SOGEP, Uçan Süpürge. (TK)

BİA Haber Merkezi - İstanbul
http://bianet.org/bianet/kategori/ka...or?from=bulten
05 Eylül 2008, Cuma