Mesajı Okuyun
Old 08-12-2006, 11:55   #40
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.kağanulaş'ın kaliteli hukukçu tanımına katılırım. Ancak bu tanımların içinin sınavla doldurulabileceği savına katılmıyorum.

Önümüzde bir "büyük resim" var. Hukuk fakültelerinin sayısının çokluğu gerçekten düşündürücü. Yeterli öğretim elemanı kadrosu olmadan fakülte kurulması ve öğrenci alınması temel problem. Bu problemi aşmanın yollarından birinin sınav olarak gösterilmesi bu yarayı kronikleştirir bence. Zira sınav, probleme ilişkin olarak çözümden ziyade bir "yama" gibi görünüyor benim gözüme. Hele hele hukuk sorularının test usulü sorulacak olması iyice feci.

Benim temel derdim , bu kadar çok fakülte açılmaması ve yetersiz öğrencilerin mezun edilmemesi yönünde. Ben okurken bir tabir vardı kullandığımız : Bu okulun önüne merkep bağlasan mezun olur, diyorduk. Bitip tükenmek bilmeyen aflar, baraj sistemlerinin kaldırılması ya da ciddi ölçüde yumuşatılması, okul bitirme sınavının olmaması vs.vs.

Doğrusunu isterseniz, beni bu saatten sonra sınava sokmasalar iyi olur. Hiç de hoş karşılamam, sınavın olmaması için de elimden geleni ardıma komam. Sistem sorunu, siteme yama atmakla çözülemez, ancak sistemin toplu olarak gözden geçirilmesi ile çözülebilir. Avukatlıkta kalitesizliğin sebebi henüz avukatlık yapmamış mezunlarmış gibi bir değerlendirmeyi de uygun bulmuyorum. Ayrıca, avukatlığa test usulü / yazılı veya sözlü bir sınavın kalite getireceğine de inanamıyorum. Bu tür bir sınav kalite değil bilgi ölçebilir ancak. Yoksa benim ulvi gayeler adına hukuk pratisyenliği yapıp yapmadığımı ölçecek bir soru sorulabileceğini hiç sanmıyorum.

Sınav olacak, birçok kişi bu sınavı verecek ve birden ortalığı kaliteli hukukçular basacak? Enteresan bir inanç...

Bana deseler ki, avukat sayısı çok, sayı çokluğu nedeniyle piyasada kötü bir rekabet yaşanıyor, yeni gelenler ücreti ciddi biçimde düşürüyor .... inanın bu gerekçeyi daha çok ciddiye alırım. En azından temel bir derdi var ve bu derde ilişkin çözümünü sayıyı azaltmak olarak bulmuş. Bu sav da ayrıca tartışılabilir tabii de, sınav = kalite iddiasını çok yadırgıyorum.

Sınavdan geçemeyenlerin adliye çalışanı olması yolundaki öneriyi de biraz acımasız buldum ( hele ki şöför alımında hukuk mezunlarına öncelik tanıyacak adalet bakanlığına verilen tepkilerden sonra ...) Tıp mezunu TUS'u kazanamazsa devlet hastanesinde memur mu oluyor? Bu mudur çözüm önerisi? OSS'yi kazanmış, hukuk fakültesine girmiş ve mezun olmuş birinin artık ikinci bir sınava niye ihtiyacı olsun? Mezun etmişsin işte. Demek ki hukukun herhangi bir alanında çalışmaya başlayabilecek yeterlilikte. Diploma ne işe yarıyor allahaşkına.

Hakimlik sınavı olmasın da demeliymişiz. E, olmasın zaten. Bence hakim olabilmek için en az on yıl avukat olma şartı filan aransın.

ÖSS olmasın. Olmasın, peki. Olana baktığımızda her fakülte mezununa mesleğini icra etmek için zaten ayrı bir sınav yapılacaksa ona da ihtiyaç yok ki. Lise ortalamasına göre isteyen istediği fakülteye girsin zaten.


Sınavın kaldırılması için uğraşan arkadaşların meslekle ilgili kaygıları olduğunu düşünüyorum. Tam olarak bu mesleği icra etme yolunda bir kaygıları var ve hepsini de içtenlikle destekliyorum.

Saygılar.