Mesajı Okuyun
Old 29-09-2011, 15:51   #5
Av.Sezer Yiğit

 
Varsayılan

Sayın Konyalı ve Sayın Ekici üstadlarım, cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Fikir ve yorumlarınızı sürekli takip ediyor ve hukuk yaklaşımınıza genç bir meslektaşınız olarak çok saygı duyuyorum.

Tabii kayıtsız şartsız bağış durumunda rücunun mümkün olmaması anlaşılır bir şey. Fakat bahsettiğim olayda, bu iradenin açıklandığı belge resmi bir belge değil. İmzalı bir beyan. İşin enteresan tarafı, söz konusu resmi belgelerde bağışın, bahsettiğim sebep neticesinde yapıldığı anlaşılıyor. Şöyle ki;

Valilik il Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yazılan yazı üzerine cevaben "okul alanı olarak konan şerh incelenmiş olup, taşınmazların plan tadilatında okul alanından çıkartılmasından önce, okul binasının saha tanzimi ve çevre duvarları ile bakanlığa bağışlanarak geri kalan kısmının okul alanı vasfının kaldırılması bakanlıkça uygun görülmüştür" denmiştir..

Yine aynı belgede müvekkilimiz tarafından "söz verilen okulun yapılacağına dair il özel idaresine teminat verilmesi, plan tadilatı ile okul alanında kalan kısmın il özel idaresine devri için encümen kararı alınması halinde geri kalan kısmın konut alanı olabileceği" belirtilmiştir.

Yine aynı taşınmazla ilgili büyükşehir belediyesi, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yaptığı açıklamada "arsanın yarısı üstüne okul yapılarak bağışlamak suretiyle geri kalan kısmının ilgili bakanlıkça uygun görülmesi sebebiyle plan tadilatına tabii tutulduğunu" beyan etmiştir.

Ayrıca müvekkilimizin teklif olarak sunduğu bu bağışlama Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bakanlık arası yazışmalarda da belirtilmiştir.

Bu bilgi ve belgeler ışığında ben

Yargıtay 1. HD.'sinin 2004/3354 E. ve 2004/4175 K.
Yargıtay 12. HD.'sinin 2003/8257 E. ve 2003/8882 K.

No'lu kararlarına da dayanarak davanın sonuç verip veremeyeceğini merak etmekteyim. Bu bilgiler ışığında değerli vaktinizi ayırıp bir görüş belirtirseniz çok memnun kalırım.

Saygılarımla..