Mesajı Okuyun
Old 14-04-2009, 13:42   #2
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Elif Handan,

Bk 457-458-459 madde hükümlerine göre "Havale aslında bir borç ödemesidir"

Olayınızda havale altındaki meşruhatta "... dairenin satışı sebebiyle yapılan ödeme " denmiş ve müvekkiliniz tarafından bu ödeme teslim alınmıştır.

Dolayısıyla taraflar arasındaki akti ilişki oluştuğuna dair yazılı bir delil başlangıcı yaratılmıştır.Bir tarafta açıklamalı bir havale öte tarafta bu bedeli çekerek bu açıklamanın doğru alacağına ilişkin bir karine oluşmuştur.Talep eden,bu belge ve tanıklarla iddiasını ispatlayabilir.

Siz bu paranın hangi vesile ile havale edildiğini yada bu açıklama mevcut olmasına rağmen,eğer böyle bir hukuki ilişki yok ise neden parayı teslim aldığınızı açıklamak zorunda kalacaksınız.

Eğer bu havale içinde bir açıklama olmasaydı,iddia eden iddasını ancak yazılı delil ile ispatlayabilecekken,bu durumda havale alıcısının meşruhatı kabul edip parayı bankadan çekmesi ile taraflar arasındakanunda sayılan haricinde yeni bir karine oluşmuştur.

Olayda öncelikle inkar-gerekçeli ikrar konularını ve açıklamalarını incelemeniz hukuki bir zorunluluktur.vereceğiniz cevaba göre ispat külfeti ya size ait olacak yada iddia edende kalacaktır.

Konu ile ilgili bir kaç karar ekliyorum.

Kolaylıklar dilerim.

T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/10389

K. 2005/12554

T. 15.12.2005

• HAVALE MAKBUZU ( Taraflar Arasında Bir Borç İlişkisinin Varlığını Kabule Yeterli Olmadığı - Davacı Havale Edilen Paranın İleri Sürdüğü İlişki Nedeniyle Gönderildiğini Kanıtlaması Gereği )

• BORÇ İLİŞKİSİ ( Havale Makbuzu Taraflar Arasında Bir Borç İlişkisinin Varlığını Kabule Yeterli Olmadığı - Davacı Havale Edilen Paranın İleri Sürdüğü İlişki Nedeniyle Gönderildiğini Kanıtlaması Gereği )

• İSPAT ( Davacı Havale Edilen Paranın İleri Sürdüğü İlişki Nedeniyle Gönderildiğini Kanıtlaması Gereği )

• YEMİN DELİLİ ( Havale Makbuzunda Davacının İddiasını Doğrulayan Bir Açıklama Bulunmaması Nedeniyle Başka Delil Bulunmaması Halinde Yemin Teklif Etme Hakkı Hatırlatılarak Bir Karar Verilmesi Gereği )

818/m.457,458,459


ÖZET : Havale makbuzu taraflar arasında bir borç ilişkisinin varlığını kabule yeterli değildir. Davacı havale edilen paranın ileri sürdüğü ilişki nedeniyle gönderildiğini kanıtlamalıdır.
Havale makbuzunda davacının iddiasını doğrulayan bir açıklama bulunmamaktadır. Bu durumda davacıdan iddialarını doğrulayan başka delilleri varsa ibrazının istenmesi, başka delil bulunmaması halinde yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken ispat yükünün tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de işin niteliği itibariyle bu istemin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı 20.4.1998 tarihli 15.000 DM bedelli dekonta dayanarak iflas yoluyla takibe geçmiş, itiraz üzerine iflas davası açmıştır.
Davacı, daha önce ortak olduğu davalı şirkete sermaye artırımı için 15.000 DM havale ettiğini ileri sürmüş, davalı ile gönderilen paranın daha önce davacının aldığı 50.000 DM paranın 15.000 DM'lik kısmının gönderildiğini savunmuştur. Havale makbuzu taraflar arasında bir borç ilişkisinin varlığını kabule yeterli değildir. Davacı havale edilen paranın ileri sürdüğü ilişki nedeniyle gönderildiğini kanıtlamalıdır.
Havale makbuzunda davacının iddiasını doğrulayan bir açıklama bulunmamaktadır. Bu durumda davacıdan iddialarını doğrulayan başka delilleri varsa ibrazının istenmesi, başka delil bulunmaması halinde yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken ispat yükünün tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 15.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/1527

K. 2008/9227

T. 2.7.2008

• İTİRAZIN İPTALİ ( Davacı Davalıya Banka Havalesi İle Borç Olarak Gönderdiği Paraların Ödenmediğini Davalı İse Gönderilen Paraların Daha Önceden Verdiği Ödünç Paranın Ödenmesine İlişkin Olduğunu Savunduğu - İspat Yükünün Davacıya Düştüğü )

• ÖDÜNÇ İLİŞKİSİNE DAYALI ALACAK İDDİASI ( Davalı Havale ile Gönderilen Paraların Daha Önceden Verdiği Ödünç Paranın Ödenmesine İlişkin Olduğunu Savunduğu/Gerekçeli İnkar Niteliğinde Olduğu - İspat Yükünün Davacıya Düştüğü )

• GEREKÇELİ İNKAR ( Davalı Havale ile Gönderilen Paraların Daha Önceden Verdiği Ödünç Paranın Ödenmesine İlişkin Olduğunu Savunması )

• İSPAT YÜKÜ ( Davalı Havale ile Gönderilen Paraların Daha Önceden Verdiği Ödünç Paranın Ödenmesine İlişkin Olduğunu Savunduğu/Gerekçeli İnkar Niteliğinde Olduğu - İspat Yükünün Davacıya Düştüğü )

• BANKA HAVALESİ ( Davacı Davalıya Banka Havalesi İle Borç Olarak Gönderdiği Paraların Ödenmediğini Davalı İse Gönderilen Paraların Daha Önceden Verdiği Ödünç Paranın Ödenmesine İlişkin Olduğunu Savunduğu - İspat Yükünün Davacıya Düştüğü )

2004/m. 67

1086/m.288


ÖZET : İtirazın iptali davasında davacı, davalıya banka havalesi ile borç olarak gönderdiği paraların ödenmediğini; davalı ise gönderilen paraların daha önceden verdiği ödünç paranın ödenmesine ilişkin olduğunu savunmuştur. Davalının bu savunması gerekçeli inkar niteliğindedir. Bu durumda ispat yükü davacıya aittir, davalıya ait değildir. Somut olayda, davacının dayandığı banka dekontlarının bazıları davacının iddialarını doğrulamaktadır. Bu havaleler için davanın kabulü gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat Y.E. gelmiş; davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıya borç olarak banka havalesi ile 22.500 Dolar ve 2.000.00.- YTL gönderdiği halde, davalının borcunu ödemediğini, başlattığı icra takibine de haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptali ile % 40 İcra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının aldığı borç parayı banka havalesiyle ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı bu davasında davalıya banka havalesi ile 22.500 Dolar ve 2.000.00 .YTL borç olarak gönderdiğini ileri sürerek talepte bulunmuş, davalı ise gönderilen paranın önceden verilen ödünç paranın ödenmesine ilişkin olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Davalının bu savunması gerekçeli inkar niteliğindedir. Bu durumda ispat yükü davalıya değil, davacıya düşer. Ne var ki davacının dayandığı 15.04.2005 tarihli banka dekontunda "Erkin'e verilen borç" ve 16.04.2005 tarihli banka dekontunda "Erkin Kaya borç" yazılıdır. Bu yazılar davacının karz iddiasını doğrulamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece bu havaleler için davanın kabulüne karar verilmelidir. Mahkemece aksine düşüncelerle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 550,00.- YTL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 02.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/14219

K. 2006/895

T. 31.1.2006

• HAVALE MAKBUZUNUN HUKUKSAL NİTELİĞİ ( Bir Ödeme Aracı Olup Havale Olsa Dahi Havale Belgelerinde Paranın Borç Olarak Gönderildiğinin Belirtilmesi Gereği )

• ÖDÜNÇ İLİŞKİSİNİN KANITLANMASI YÜKÜMÜ ( Havale Makbuzlarında Paranın Borç Olarak Gönderildiği Belirtilmemiş İse Bu Şekildeki Bir Havale Belgesinin "Ödünç" İlişkinin Kanıtı Olabileceği Kabul Edilemeyeceği )

• ALACAK DAVASI ( Havale Makbuzlarında Paranın Borç Olarak Gönderildiği Belirtilmemiş İse Bu Şekildeki Bir Havale Belgesinin "Ödünç" İlişkinin Kanıtı Olabileceği Kabul Edilemeyeceği )

1086/m.287


ÖZET : Kural olarak "Havale" bir ödeme aracı olup, havale olsa dahi havale belgelerinde paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gerekir. Havale makbuzlarında paranın borç olarak gönderildiği belirtilmemiş ise, bu şekildeki bir havale belgesinin "ödünç" ilişkinin kanıtı olabileceği kabul edilemez.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı CT vekili avukat MÇ ve davalı NŞ vekili avukat KÖ ile davacı vekili avukat OA'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar, 19.3.2001,21.3.2001 tarihinde davacı TK'nın banka hesabından, davalı N'nin talimatı ile diğer davalı C'nin banka hesabına 205.000.000.000 TL ile 100.000.000.000 TL borç para gönderdiklerini, ihtara rağmen davalıların borçlarını ödemediklerini ileri sürerek toplam 305.000.000.000 TL'nin faizi ile davalılardan tahsilini istemişlerdir.
Davalılar, davacılardan borç para almadıklarını, banka hesaplarına para havalesi yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacı DK'nın davasının reddine, davacı T'nin davasının kabulü ile 205.000.000.000 TL'nin davalılardan, 50.000.000.000 TL'nin davalı N'den, 50.000.000.000 TL'nin davalı C'den 11.7.2001 tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, davalılara banka havalesi ile borç verdikleri iddiası ile eldeki davayı açmış, böylece karz hukuki ilişkisine dayanmışlardır. Davalı taraf ise karz ilişkisini red edip davacılardan borç para almadıklarını banka havalesi ile hesaplarına para yatırılmadığını savunmuştur. Davalı taraf bu savunması ile akdi ilişkiyi inkar etmiş olup davacılar dayandığı karz hukuki ilişkisini yazılı delille ispatlamak zorundadır. Davacılar davalı CT hesabına banka havalesi ile ödeme yaptıklarını iddia etmiş iseler de havale yapıldığına dair bir belge ve delil ibraz edemedikleri gibi, bankadan gelen cevabi yazı ve dekontlarda havale yapıldığı belirtilmemiş olup, havalelerin davalılar arası olduğu, davacı Tnin banka hesabından para çektiği, davalı C'nin ise kendi banka hesabına para yatırdığı, kaldı ki çekilen ve yatırılan paraların miktarlarının da farklı olduğu davacı Tnin tasarrufunda bulunan babası S'nin Demirbank C Şubesindeki hesabından 19.03.2001 tarihinde 206.000.000.000 TL 21.03.2001 tarihinde aynı şubedeki kendi hesabından 55.000.000.000 TL 21.03.2001 tarihinde Sümerbank ( Oyak bank ) hesabından 50.000.000.000 TL. çektiği davalı C'nin de Demirbank C Şubesindeki hesabına 19.03.2001 tarihinde 205.000.000.000 TL, 21.03.2001 tarihinde 50.000.000.000 TL para yatırdığı anlaşılmaktadır.
Havale, esas itibariyle bir ödeme vasıtası olup, havale olsa dahi, havale makbuzlarında, paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gerekir. Havale makbuzlarında, paranın borç olarak gönderildiği yazılı değilse bu havale makbuzu karz ilişkisine dayanan davacının iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Davacılar, davalılara borç verdiklerini, yazılı delillerle ispat edemedikleri gibi, davalılara yemin teklif etme hakkını da kullanmadıklarına göre iddialarını ispat edememişlerdir.
Öyle olunca mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 450'şer YTL. Duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.01.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/11706

K. 2002/820

T. 29.1.2002

• BORÇ PARA VERİLMESİ ( Davalı Davacının Borç Vermediğini Eşine Ait Parayı Gönderdiğini Belirterek Gerekçeli İnkarda Bulunması - Bu Durumda İspat Külfeti Borç Para Verdiğini İddia Eden Davacıya Ait Olduğu )

• GEREKÇELİ İNKAR ( Davalı Davacının Borç Vermediğini Eşine Ait Parayı Gönderdiğini Belirterek Bulunması - Bu Durumda İspat Külfeti Borç Para Verdiğini İddia Eden Davacıya Ait Olduğu )

• İSPAT KÜLFETİ ( Davalı Davacının Borç Vermediğini Eşine Ait Parayı Gönderdiğini Belirterek Gerekçeli İnkarda Bulunması Halinde Borç Para Verdiğini İddia Eden Davacıya Ait Olduğu )

818/m.306


ÖZET : Davacı, kayınvalidesi olan davalıya borç para verdiğini iddia etmiş , davalı ise davacının borç vermediğini, eşine ait parayı gönderdiğini belirterek gerekçeli inkarda bulunmuştur. Bu durumda ispat külfeti borç para verdiğini iddia eden davacıya aittir.
DAVA : Davacı, kayınvalidesi olan davalının ev satın alacağı için borç para istediğini, banka havalesi ile 1.926.632.712TL. ve 75.000.000TL.sını davalı hesabına gönderdiğini ancak davalının ödeyeceğini belirttiği bu borcunu ödemediğini bu nedenle icra takibi yaptığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı ise davacıdan borç para almadığını, davacının havale ile gönderdiği paranın eşinin alacaklarını damadı olan davacının tahsil edip onların ödenmesine ilişkin olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne itirazın iptaline ve asıl alacak miktarının %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
KARAR : Davacı, kayınvalidesi olan davalıya borç para verdiğini iddia etmiş, davalı ise davacının borç vermediğini, eşinin alacaklarını tahsil ederek havale ile bu paraları, gönderdiğini belirterek gerekçeli inkarda bulunmuştur. Bu durumda ispat külfeti borç para verdiğini iddia eden davacı taraftadır. Toplanan delillere göre de taraflar arasında damat-kayınvalide ilişkisi olduğu sabit olduğuna ve davalı delil listesinde tanık bildirdiğine göre HUMK.293/1 maddesine göre davalı tanıkları dinlenmeli sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, gerekmediği halde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve bu rapora dayanılarak karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.1.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.