Henüz adliye stajım başlamamışken bazı avukatlarla yapmış olduğum görüşmelerde duymuş olduğum cümleler beni hüsrana uğratmadı değil.

"Ben sana mesleği öğretiyorum, aslında senin bana para vermen lazım ama bak ben istemiyorum."

"(bu cümleyi sarf eden avukata) Sayın üstadım(!), iyi hoş da Yasa gereği yapılan bir iş bu. Bürosunda stajyer avukat bulundurma, bu mesleği öğretme zorunluluğu yok." dediğimi de bilirim. Ancak bu ifadeleri kullanan avukat da olmamalı. Hoş değil, ama maalesef ben karşılaştım.

Çeşitli konuşmalar akabinde stajımı bürosunda yapmaya başladığım avukat, tabiri caizse beni elimden tutup :"Bak burası adliye, bu şu kişi, bu bu kişi, hadi başla bakalım." deyip işin arka planını öğrenmemi sağlayan bir denize attı beni. Ne yapacağım tedirginliğiyle başladığım yolculukta başıma gelen herşeyi ders edinip öğrendim. Oturup anlatma ile olmuyordu zaten, mecbur işin içine girecektiniz. Canınızı sıkan olaylar olacak, yorulacak, anlaşmazlığa düşecek, insanlarla uğraşmak zorunda kalacaksınız.. Sabır ve edep gerektiren bir iş bizimki

Her adliye işi omuzlarınızdayken, her işe siz koşturuyorken bürosunda staj yaptığınız avukatın bu emeğinizi görmezden gelmesi elbette mesleki açıdan sıkıntılı ve daha yolun başındayken ezici ve bir o kadar da meslekten soğutucu bir durum. Ve fakat bu durumlarla da karşılaşılıyor. Elbette bu emeğin bir karşılığı olmalı.

Önemli olanın para kazanmak olmadığını anlamamız gerekir önce. Mesleği öğrenmek ilk hedef olmalı. Şu an mesleğimin çok başındayım ve öğrenmeye devam ediyorum. Stajımı yaptığım büroda çalışmaya devam ediyorum. Bu süreçte bazı stajyer arkadaşlarla da görüştük. Avukatık mesleğinin ne anlama geldiğini, avukatlığın nasıl yapıldığını, bu yolun çetrefilli kısımlarını sormadan önce para talebinde bulunması da yanlış değil mi? Kabul ediyorum, stajyer avukatların maddi anlamda zorlukları fazla, arkalarında destek gördükleri bir baro da yok (önemli olduğumuz hep vurgulanmıştır, sorunlarımız konuşulmuştur ama çözüm getirilmemiş ve konuşmaktan ileri gidilmemiştir, ya da en azından ben rastalamadım). Ancak hukuk fakültesinden yeni mezun, adliyede uygulamaya dahil en ufak bir fikri olmayan bir stajyer avukatın da mesleği değil parayı konuşması çok da uygun gelmiyor bana. Önceliklerin belirlenmesi gerekiyor. En iyi pozisyonun karşılıklı beklentilerin paralel olması halinde gerçekleşeceğini düşünüyorum. Satj dönemi boyunca verimli bilgilerin(teorinin pratik hayata geçişi) edinilmesi karşısında avukata işlerinde yardımcı olmak gibi.. Sadece zaman..

Parasız, karın tokluğunda çalışmalı stajyer diye bir noktayı vurguluyor değilim, asla! Sayın üstadlarımızın işlerini yapmak değil, onlara işlerinde yardımcı olmaktan bahsediyorum. (Konunun böyle algılanması halinde ayak işi yapmadığımız düşünülebilir. Sadece biraz iyiniyetli bakıyorum olaya, erinmeden) Adliyeye dilekçe götürüken kaç stajyer arkadaş dilekçeyi okuyor? Kaç stajyer arkadaş dilekçenin nasıl yazıldığına bakıyor? dilekçede neyin nasıl talep edildiğini kim okuyor? Bir de bu yandan bakılmalı. Avukatın öğretme yükümlülüğü var ama stajyerin içinde öğrenme isteği olmadıktan sonra ne kadar anlatılsa da boş. Yukarıda da demiştim, oturup anlatma ile olmuyor. Avukatın sorularına cevap vermesi için önce elinizde soru olması lazım, ya da örneğin ihtiyati haciz kararı alınırken nereden nasıl alınması gerektiğini anlatması (ki bu yeterli olmayacaktır) size göstermesi lazım.

İlla para değil, ama konu "emeğin karşılığını alma" olmalı ki bu meblağın yüksek olmasını da beklemeyin lütfen.. Ben beklemedim, bekleyeni de pek anlayamadım..