Mesajı Okuyun
Old 09-11-2006, 23:51   #2
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

21. HUKUK DAİRESİ
E. 1999/4342
K. 1999/4860
T. 24.6.1999
• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Murisin İş Kazası Sonucu Ölümü Nedeniyle )
• İŞ KAZASI NEDENİYLE MADDİ MANEVİ TAZMİNAT ( Ölen Sigortalının Ailesine SSK Tarafından Bağlanan Veya Bağlanması Gereken Aylığın Peşin Sermaye Değeri )
ÖZET : İş kazası nedeniyle ölen sigortalının desteğine muhtaç olduğu anlaşılan anne ve babaya SSK tarafından bağlanan veya bağlanması gereken aylığın peşin sermaye değerinin, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için zarardan indirilmesi gerekir. Mahkemece yapılacak iş, hak sahiplerinin kuruma başvurmaları, giderek Sosyal Sigortalar Kurumunu yöntemince davaya dahil etmeleri için önel vermek önelin sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
DAVA : Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ile davalılardan Mehmet Ali vekilleri vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Olayın oluş şekline, müterafik kusur oranlarına, husule gelen elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, paranın alım gücüne özellikle 26/06/1966 gün ve 1966/7-7 sayılı içtihadı Birleştirme kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda; gerçekleşme biçimine, oranına niteliğine hak ve nesafet kurallarına göre, anne Ayşe ve baba Selahattin yararına hükmedilen 100.000.000’ar TL manevi tazminatın az olduğu açıktır.
3- anne ve babanın ölen sigortalının desteğine muhtaç olduğu ve Sağlığında sürekli ve düzenli olarak anne ve babasına baktığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca sigortalının ölümü nedeniyle anne ve baba için destek kaybının yapılması doğrudur. Ne var ki bu tür uyuşmazlıklarda davanın niteliği gereği belirlenen tazminattan anne ve babaya SSK tarafından bağlanan veya bağlanması gereken peşin sermaye değerinin mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için zarardan indirilmesi gerektiği Dairemizin ve giderek Yargıtayın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Oysa, açıklanan doğrultuda işlem yapılmaksızın, sosyal sigortalar Kurumu tarafından hak sahiplerine gelir bağlanmadığına ilişkin cevapla yetinildiği ortadadır.
Yapılacak iş; davanın niteliği gözönünde tutularak hak sahiplerine gelir bağlanması için, olayın işkazası sayıldığı sigortalının sağlığında anne ve babasına sürekli ve düzenli baktığı hususları gözönünde tutularak Kuruma başvurmaları giderek Sosyal Sigortalar Kurumuna yöntemince davaya dahil etmeleri için önel verilmek ve verilen önelin sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 24/06/1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
E. 1994/12806
K. 1994/17111
T. 2.12.1994
• İŞ KAZASI NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT ( Tedavi Görmekteyken Beyin Kanamasından Ölen İşçi )
• TEDAVİ ESNASINDA BEYİN KANAMASINDAN ÖLEN İŞÇİ ( Ölüm ile İş Kazası Arasında Uygun İlliyet Bağı Olup Olmadığının Araştırılması )
• İLLİYET BAĞI ( İş Kazası ile Ölüm Olayı Arasında )
1475/m.73,13
ÖZET : İşyerinde geçirdiği iş kazası nedeniyle tedavi görmekteyken felç olup beyin kanamasından ölen işçinin yakınlarına tehlike sorumluluğu nedeniyle manevi tazminat ödenebilmesi için olayla ölüm arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığını incelenmek ve sonucuna göre karar vermek gerekir.
DAVA : Davacı, iş kazasından doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, işyerinde çalışmakta iken 14.7.1990 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu yaralanmış ve bunun üzerine tedavi edilmekte iken felç olup beyin kanamasından 23.7.1990 tarihinde vefat etmiştir. Ölen işçinin mirasçıları açtıkları bu dava ile ölüm nedeniyle manevi tazminat isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece, tehlike sorumluluğu neden ile istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.
Olay ile ölüm arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı konusunda mahkemece hiçbir araştırma yapılmamıştır. Dosyadaki bilgilere göre olayla ilgili olarak bir cezai soruşturma da sürdürülmekte olduğu anlaşılmaktadır. Tüm belge ve raporlar toplanıp, olayla ölüm arasında uygun illiyet bağının bulunup bulunmadığı konusunda inceleme yaptırılarak, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, 2.12.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.