Mesajı Okuyun
Old 13-02-2024, 22:22   #2
abdurrahman pehlivan

 
Varsayılan Paydaşlıktan Çıkarma Davası

Sayın Meslektaşım,

Paydaşlıktan çıkarılmaya dair kullandığım içtihat programında aşağıda belirttiğim kararları bulabildim. İyi çalışmalar dilerim.

YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12449
Karar No: 2011/1410
Karar Tarihi: 15-02-2011

Olayımızda; davacılar dava dilekçesinde davalıların paydaşı olduğu dava konusu 91 parsel sayılı taşınmaza ait ortak gider ve vergi borcunu ödemeyerek diğer paydaşlara yük getirdiğini, davalıların sürekli borçlanarak haklarında icra takibi yapılmasına ve alacaklılar tarafından taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açılmasına sebebiyet vererek ortak kullanımı imkansız hale getirdiklerini belirterek davalıların ortaklıktan çıkarılmasını istemişlerdir. Davacıların ileri sürdüğü bu sebepler, Türk Medeni Kanunu'nun 696. maddesinde açıklanan, davalıların diğer paydaşlara karşı olan
yükümlülüklerini ağır surette ihlal ettiği ve müşterek mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hale getirdiğini göstermediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir
.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK' nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6241
Karar No: 2009/9713
Karar Tarihi: 10-11-2009

Davacı vekili dilekçesiyle miras bırakanları MG adına kayıtlıyken ölümüyle kendilerine intikal eden taşınmazın davalı dışındaki paydaşlarından paylarını satın aldığını, davalının ise payını devretmeye yanaşmadığını bildirerek davalının paydaşlıktan çıkartılmasını istemiş mahkemece davalının payını satmamaktan ibaret eyleminin Medeni Kanun'un 696/a maddesindeki paydaşın yükümlülüğünü ağır surette ihlal mahiyetinde olmadığı
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda elbirliği hali devam ettiği sürece paydaşlardan birinin paydaşlıktan çıkartılması mümkün bulunmadığından davanın bu nedenle reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddedilmesi doğru değilse de sonuç itibariyle
doğru olan hükmün gerekçesinin bu şekilde düzeltilerek, düzeltilmiş gerekçeyle ONANMASINA,temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 10.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

YARGITAY
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1531
Karar No: 2016/5440
Karar Tarihi: 26-12-2016

"...Dava, paydaşlıktan çıkarılma davasıdır.
YHGK'nın 15.06.2016 tarih ve 2014/6-2408 E., 2016/797 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere;
TMK'nun 696. maddesine göre kendi tutum ve davranışlarıyla veya malın kullanılmasını bıraktığı ya da fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin tutum ve davranışlarıyla diğer paydaşların tamamına veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır biçimde çiğneyen paydaş, bu yüzden onlar için paylı mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hâle getirmişse, mahkeme kararıyla paydaşlıktan çıkarılabilecektir.
Hâkim, çıkarma istemini haklı gördüğü takdirde, çıkarılacak paydaşın payını karşılayacak kısmı maldan ayırmaya olanak varsa, bu ayırmayı yaparak ayrılan parçanın paylı mülkiyetten çıkarılana özgülenmesine karar vermelidir.
Aynen bölünmesine imkan bulunmayan maldaki payın dava tarihindeki değeriyle kendilerine devrini isteyen paydaş veya paydaşlar, bu istemlerini paydaşlıktan çıkarma istemi ile birlikte ileri sürdükleri takdirde hâkim, hüküm vermeden önce re'sen belirleyeceği uygun bir süre içinde pay değerinin ödenmesine veya tevdiine karar vermeli, davanın kabulü hâlinde payın istemde bulunan adına tesciline
hükmolunmalıdır.
Payı karşılayacak kısım maldan aynen ayrılamaz ve bu payı isteyen paydaş da bulunmazsa hâkim, davalıya payını devretmesi için bir süre belirlemeli ve bu süre içinde devredilmeyen payın açık artırmayla satışına karar vermelidir. Satış kararı, cebrî icra yoluyla paraya çevirmeye ilişkin hükümler
uyarınca yerine getirilmelidir.
Birbirine benzerlik bulunan bu davalardan ortaklığın giderilmesi davalarında görevli mahkemeyi belirleyen kanun koyucu, paydaşlıktan çıkarma davalarında görev konusunda bir düzenleme getirmemiştir. Ancak, uyuşmazlığın çözümü için izlenecek yol ve yapılacak araştırma, hakkın ve taşınmazın paylaştırılması ve satış aşamaları açısından benzerlikler taşımakta olduğuna göre daha kapsamlı olan ortaklığın giderilmesi davalarında görevli olan sulh hukuk mahkemesinin, daha dar kapsamlı olan paydaşın ortaklıktan çıkarılması davasında da görevli olması gereklidir.
Bu durumda mahkemece, somut uyuşmazlığın esasına girilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevi kapsamında kaldığının kabulü doğru olmamıştır."

Saygılarımla