Mesajı Okuyun
Old 28-11-2022, 21:46   #2
Av.Gnyl

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan lawyer sawyer
Merhabalar çok acil bir konuda yardımlarınızı bekliyorum değerli meslektaşlarım;

Müvekkil, x idaresinde işçi olarak çalışmakta iken sözleşmesi feshedildi ve biz de idari yargıda işlemin iptali için dava açtık. Adli yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildi. Bu durumda davayı istinaf etmeden kesinleştirmek isteyip iş mahkemesinde işe iade davası açmak istersek ;

1- 30 günlük işe iade davası açma süresinde idari yargıda dava açtığımızdan, hak düşürücü süre işlemiş midir? Sizce kararı kesinleştirip, kesinleştirmeden itibaren hemen arabulucuk bürosuna başvursam hak düşürücü süre yönünden red gelir mi?
2- Malum olduğu üzere idare mahkemesi karar tarihini 1 ay geriye yazıp kararı da bugün uyaba eklediğinden ve henüz tebligat yapmadığından bu konuda bir sorun yaşar mıyım yoksa tebligat yapılmadığından 1 numaralı yöntemle dosyayı adli yargıya taşıyabilir miyyim. ( yani karar tarihine bakıldığında işe iade davası açma süresi olan 30 gün içinde gözüküyor, )

Lütfen görüşlerinizi esirgemeyin. Saygılarımla

Sayın meslektaşım, öncelikle cevaplanması gereken bir soru var: Adli yargıda açılması gereken bir davanın, idare mahkemesinde açılması halinde; idare mahkemenin yargılama sürecinde geçen süre ve akabinde görevsizlik kararı verirse, acaba adli yargıda açılacak dava zamanaşımı için işler mi?
Bu konu hakkında her ne kadar İYUK m. 9'da; ''Çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin
görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu
husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir.'' süresi tanınsa da bunun tersi hususunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Fakat Yargıtay 10 hukuk dairesi tarafından E. 2010/11494
K. 2010/14365
T. 26.10.2010 kararında bu hususta kanun boşluğu değerlendirerek bir kıyas ile çözüme varmıştır. '' ÖZET : Hatalı yargı yoluna gidilmesi sonucu görevsizlik kararı ile sonuçlanan davanın ne şekilde ve hangi sürede adli yargıda ikame edileceği konusunda HUMK'da bir düzenleme bulunmamaktadır. Yasanın düzenleme öngörmediği bir uyuşmazlığın çözümsüz bırakılması düşünülemeyeceğinden, hakim Medeni Kanun'un 1. maddesine göre kanun koyucu gibi hareket ederek boşluğu dolduracaktır. Bu yöndeki en önemli araç olan kıyas, adaletin gereği olan eşitlik ilkesi, benzer olana benzer davranma ilkesinin de gereğidir. Anılan açıklamalar doğrultusunda, adli yargıdaki göreve ilişkin uyuşmazlıklarda uygulanan HUMK 193. madde hükmünün somut olaya kıyasen uygulanması gerekir.'' demiştir.
Yargıtay'ın bu kararı nazara alınıp, somut olayınıza bakılırsa, idarenin kesinleşmiş kararı ardından işe iade talebiyle arabulucuya başvuruda bulunmanız ile tabii olarak (İş Mahkemeleri Kanunu m 3/17 gereği) zamanaşımının duracağı açıktır. Kolaylıklar dilerim.