Mesajı Okuyun
Old 28-12-2009, 14:51   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun'un 7/a maddesi ve yerleşen içtihatlara göre tahliye taahhütnamesi sebebiyle açılan davalarda tahliye kararı verilebilmesi için taahhütnamenin sözleşmenin yapılmasından sonra, kiralananda oturulurken serbest irade ile verilmesi gerekir. Bu özellikleri taşımayan taahhüde dayanarak tahliye karan verilmesi mümkün değildir. Diğen yandan sadece kefilin imzaladığı, kiracının imzasının bulunmadığı tahliye taahhüdüne dayanarak tahliye istenemez.
Kiracının rahatsız edici davranışları var ise,Kat Mülkiyeti Yasası'nın 18. maddesi hükmüne göre kat malikleri gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler.

Aynı maddenin ikinci fıkrası hükmü uyarınca da kat maliklerinin borç ve yükümlerine ilişkin olan hükümler bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir biçimde sürekli olarak yararlananlara da uygulanır. Mahkemece yapılacak inceleme ve tarafların gösterecekleri delillerin toplanması sonucu rahatsızlık verici eylem ve davranışların varlığının saptanması durumunda Kat Mülkiyeti Yasası'nın yukarıda sözü edilen 18. maddesi ve 33. madde hükümleri çerçevesinde diğer bağımsız bölümlerde oturanları rahatsız edici eylemlerin giderilmesi konusunda gerekli önlemlerin alınmasına ,bunların belirlenen süre içinde davalı tarafça yerine getirilmesine hükmedilmesi gerekir.
Kiralayan ise akte aykırılıktan dava açabilir. Buna göre, kiracı kiralananı kira müddeti boyunca tam bir özen içerisinde kullanmak zorundadır. Buradaki özen borcundan amaç, kiracının kendi malı imiş gibi özen gösterme, örneğin tahrip etmeme, şeklini değiştirmeme gibi hususları içerir. Kiracının komşuluk ilişkilerine uymaması, rahatsız edici hareketlerde bulunması da sözleşmeye aykırılık olarak kabul edilebilir.

Kiracı, gerek bu yasa hükmü gerekse aralarında düzenledikleri sözleşme ve özel şartlarına aykırı olarak rahatsız edici davranışlarda bulunduğuna göre , kiralayan tarafından kiracıya ihtar çekilerek rahatsız edici davranışlara son vermesi, akte aykırılığı gidermesi hususunda süre vermesi gerekir. Nitekim, Borçlar Kanununun 256. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
İYİ ÇALIŞMALAR, KOLAY GELSİN