Mesajı Okuyun
Old 29-04-2012, 21:53   #3
tiryakim

 
Varsayılan Karar-Karşılaştırma

Alıntı:
Yazan Eillen
Alacaklının, bu kararın kesinleşmesinden itibaren o n g ü n içinde, yetkisiz icra dairesine başvurarak, takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini istemesi gerekir (HUMK. mad. 193/III, İİK. mad. 50/I). Alacaklı bu süre içinde, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini istemezse, “takip yapılmamış”(açılmamış) sayılır ve alacaklı yeniden harç ödeyerek takip yapmak zorunda kalır.

Teşekkürler Üstad...

Alıntı:
İtirazatı İptidaiye
Madde 193 -
Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur.1)
Her iki halde kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren on gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi gerekir.
Aksi takdirde dava açılmamış sayılır. Kanunda belirtilen ayrık hükümler saklıdır.

1086 sayılı Kanunda 193. Maddenin Karşılığı 6100 Sayılı Kanunda;

Alıntı:
Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler
MADDE 20 - (1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
(2) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.

1086 Sayılı Kanunda 10 Günlük Süre 6100 Sayılı Kanunda iki haftaya çıkartılmıştır.

1086 Sayılı Kanunla ilgili Yargıtay İlamı İse;

Y.12.HD Esas :2011/8843 Karar:2011/25576 Tarih:01.12.2011

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlu vekilinin, dayanak çekteki imzanın borçluya ait olmadığını belirterek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imzaya itiraz kabul edilerek takibin iptaline ve tazminatla para cezasına karar VERİLDİĞİ ANLAŞILMAKTADIR.

Takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HUMK.nun 193 üncü maddesi gereğince görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat YAPTIRMASI ZORUNLUDUR.

Her iki halde de görevsizlik veya yetkisizlik kararına karşı temyiz süresinin sona erdiği veya YARGITAY’ın onama kararının tebliğ edildiği tarihten başlayarak on gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ETTİRİLMESİ GEREKİR. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır. Aynı kural takip hukukunda DA GEÇERLİDİR.

Somut olayda, alacaklının, yetkisiz icra dairesi olan Bursa’da borçlu hakkında 13/03/2009 tarihinde takip başlattığı, borçlunun süresinde yetki itirazı üzerine Bursa 6. İcra Mahkemesi’nin 07/04/2009 tarih ve 2009/380 E.-309 K. sayılı kararıyla Bursa İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine talep halinde dosyanın yetkili Bulancak İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, kararın 11/05/2009 tarihinde kesinleştiği, alacaklı vekilinin Bursa İcra Müdürlüğüne 28/05/2009 tarihinde başvurarak dosyanın yetkili Bulancak İcra Müdürlüğüne gönderilmesini İSTEDİĞİ GÖRÜLMEKTEDİR.

Bu durumda, HUMK.nun 193 üncü maddesinde öngörülen on günlük yasal süreden sonra alacaklı dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi isteminde bulunduğundan, mahkemece, HUMK.nun 193 üncü madde hükmünün kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, Hukuk Genel Kurulu’nun 06/10/2004 tarih 2004/1-433 kararında benimsendiği gibi, kararın alacaklı vekilince temyiz edilmesi halinde dahi aleyhe bozma ilkesi nazara alınmayarak, öncelikle HUMK.nun 193 üncü maddesi uyarınca re’sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek itirazın esasının incelenerek takibin iptaline ve tazminatla para cezasına HÜKMEDİLMESİ İSABETSİZDİR.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428 inci maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.