Mesajı Okuyun
Old 16-02-2005, 09:25   #2
nursel citil

 
Varsayılan

Sayın Gaydin,
Benim düşünceme göre kefilin kefaleti ile ile borçlunun borcu ayrımını yapmak doğru değildir. Sonuçta kefalet sözleşmesinin konusu olan borç tek bir borçtur. kefil ister borcun bir bölümünü ister tamamını ödesin ödediği miktar için borçluya rücu hakkı vardır. Sadece kefile ne zaman başvurulabilir sorununda kefaletin türüne göre farklılık olabilir.
Olağan kefalette öncelikle borçluya başvurmak gerekir. Borçluya karşı yapılan takibin semeresiz kalması halinde kefile başvurulabilir.
Müteselsil kefalette ise öncelikle borçluya başvurmak gerekmeksizin doğrudan kefile başvurulabilir.
Anladığım kadarı ile Adil adıgüzel kendisine başvuru olmadan kendiliğinden borcun bir bölümünü ödemiş. Banka dekontunda Mustafa Sarının borcuna mahsuben ibaresi kefalet sözleşmesi gereği ödemeyi yaptığını göstermektedir. Ödediği miktar kadar borç sona ermiş olur. Sona eren borç miktarı kadar hem Adil adıgüzel hem de Mustafa sarı borçtan kurtulmuş olur.Ancak kefil ödediği miktarı Mustafa Sarı'dan alabilir.