Alıntı: Yazan avakkas Müvekkil 2 yıldır birlikte yaşadığı hanım ile, daha önceki eşine karşı açtığı boşanma davası sonuçlanmadığından resmi nikah yapamamıştır. Bu aşamada evlenmeyi düşündüğü bu hanımın isteği ve yakınlarının da uygun görmesi ile, kendine ait evi bu kadına tapudan satış yaparak devretmiştir. Ancak bir süre sonra bu kadın evi terketmiş ve bir daha müvekkile dönmemiştir. Ayrıca bir başka eş ile evlendiği öğrenilmiştir. Müvekkil açısından bu konuda ne tür dava açabiliriz? yazılı bir belge yoktur, sadece tanık vardır. Evi devralan kadının evi alacak hiçbir parası ve geliri de yoktur. Teşekürler

Sayın Avakkas,
Bk 24 her ne kadar
"Akdin yalnız saiklerine taalluk eden hata, esaslı değildir." dese de olaydaki durum saikte hatadır ve kanımca olay şu hususları taşıyorsa saik hatası esaslı hataya dönüşür ve akdi iptal etme hakkınız doğar. Şartlara gelince;
1- Taraf, akit yapma arzusunun oluşmasına etki yapan hususta yanılmış olmalıdır. Yanılgı, olguya, maddi veya hukuki olaya ilişkin olabilir.
2- hata edilen husus, hataya düşen bakımından akdi yapması için akdi onsuz yapamayacağına ilişkin bir unsura dair olmalıdır. (condictio sine quo non)
Olayda taraf, kadınla evleneceğinden kasıtla sözkonusu işlemi yapmıştır. Yani eğer kadınla evlenme düşüncesi olmasaydı bu sözleşmeyi yapmayacaktı. Yani evlilik olgusunun gerçekleşme ihtimaline binaen sözleşme akdedilmiştir. Bu nedenle yukarıda saydığım iki durum içine ben dahil edebilirim. Ayrıca BK kitaplarımızın ataları von Tuhr/Peter hocalar da "geleceğe dair bir beklentinin boşa çıkması nedeniyle- şayet bu husus öngörülebiliyorsa- hata hükümlerine dayanılabileceğini savunurlar.
Bence sağlam bir ifadeyle hata hükümlerine dayanıp 1 yıllık iptal süresi dolmadan işlemin iptali için talepte bulunabilirsiniz. Ama hakim ne karar verir onu kestirmek güç.
Saygılarımla...