Mesajı Okuyun
Old 24-03-2010, 13:00   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Aslında durum elektronik sözleşmelere özgü değil:

Konuşma özürlü (ama duyabilen) bir kişi ile beraber otururken, "şu cep telefonunu bana 1000-TL'ye satar mısın?" diye sorsam, o da konuşma özürlü olduğu için önündeki kağıda "satarım" diye yazıp bana verse, akit sözlü mü, yazılı mı?

Eğer kabul yazılı olduğu için akdi de yazılı saydıysak, yerlerini de değiştirebiliriz: Konuşma özürlü kişi kağıda "şu cep telefonumu 1000-TL'ye satın alır mısın?" yazıp verse ben de "alırım" diye sözlü cevap versem, akit sözlü mü yazılı mı?

Konudan saptık ama yeni konu da enteresan diye düşünüyorum..

Bence yazılı olan bir beyana yazılı, sözlü ya da zımnen ("icazet") verilmesi halinde de karşı taraf bu beyana -uygun bir süre içinde ret cevabı vermedikçe- akit yazılı olarak kurulmuş sayılmalıdır.

Çünkü söz uçar yazı kalır. Kolay varken, zor aranmamalıdır. Bu itibarla bir kez yazılı bir metin dile getirilmişse, o metne icazet vermek akdin yazılı olarak kurulmasına da rıza göstermek anlamına gelir diye düşünüyorum. Yazılı olan beyanın ispat kolaylığı da düşünülürse, yaznın aksinin söz ile çürütülmesi olanaksız olacağı için, yazılı kurulmuş varsayılmak zorundadır zaten.


Tabiki olayda akdin esaslı unsurlarının mevcut olduğunu varsayıyorum.