Mesajı Okuyun
Old 07-11-2006, 19:47   #12
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
KANUN NO: 647
CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (Mülga)

KISA SÜRELİ HÜRRİYETİ BAĞLAYICI CEZALAR YERİNE UYGULANABİLECEK CEZA VE TEDBİRLER
MADDE 4 - (Değişik: 1712 - 3.5.1973) (Değişik 1. paragraf: 3506 - 7.12.1988) Ağır hapis hariç, kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar, suçlunun kişiliğine, sair hallerine ve suçun işlenmesindeki özelliklerine göre mahkemece;
1. (Değişik: 4421 - 28.7.1999 / m.3) Kabahatlerde beher gün karşılığı birmilyon ila ikimilyon lira hafif, cürümlerde ikimilyon ila üçmilyon lira hesabıyla ağır para cezasına,
2. Aynen iade veya tazmine,
3. Altı ayı geçmemek üzere bir eğitim veya ıslah kurumuna devam etmeye,
4. Bir yılı geçmemek kaydıyle muayyen bir yere gitmekten, bazı faaliyetleri veya meslek ve sanatı icradan men'e,
5. Her nev'i ehliyet ve ruhsatnamenin bir aydan bir yıla kadar muvakkaten geri alınmasına,
çevrilebilir.
(Değişik 2. fıkra: 2248 - 12.6.1979) Suç tarihinden önce, para cezasına veya tedbire çevrilmiş olsa dahi, hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûmedilmemiş olanlar hakkında, hükmolunan otuz güne kadar (otuz gün dahil) hürriyeti bağlayıcı cezalarla, suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş olanların mahkûm edildikleri kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar yukarıkibentlerde yazılı ceza veya tedbirlerden birine çevrilir. (*)

_____
(*) 12.6.1979 günlü 2248 sayılı Kanunun geçici 2 inci maddesi gereğince değişik fıkra hükmü bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, otuz güne kadar (otuz gün dahil) hürriyeti bağlayıcı cezalara mahkum edilenler hakkında da isteme bağlı olmaksızın hükmü veren mahkemece evrak üzerinde inceleme yapılmak suretiyle uygulanır.

____
Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hürriyeti bağlayıcı ceza uzun sürelide olsa fail hakkında bu maddenin ilk fıkrasının (1) numaralı bendi hükmü uygulanabilir. (Ek cümle: 4785 - 8.1.2003 / m.2) Bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz.
(Değişik 4. fıkra: 3506 - 7.12.1988) Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir. Bu hükmünuygulanması, kanun yollarına başvurmada engel teştil etmez.
Kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaları birinci fıkranın 2, 3, 4 ve 5 numaralı bentlerinde yazılı tedbirlerden birine çevrilmiş olanlardan tedbirhükümlerini Cumhuriyet Savcılığınca yapılan tebligata rağmen 30 gün içerisin deyerine getirmeyenler veya hüküm gereklerine aykırı hareket edenlerin tedbireçevrilmiş olan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalarının, tedbir hükümlerine muhalefetlerinin derecesine göre kısmen veya tamamen infazına veya infaz olunmamasına hükmü veren mahkemece karar verilir.
Tedbire ilişkin hükümlere muhalefet, haklarında ikinci fıkra hükmü uygulanmış olanlar tarafından vukubuldukta; tedbir, hükmü veren mahkemece birinci fıkrada yazılı esaslar dairesinde para cezasına çevrilir.
(...) (Madde 4 ün 7. fıkrası, 7 Aralık 1988 tarih ve 3506 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)
Tedbir hükümlerinin yerine getirilmesi hükümlünün ihtiyarında olmayan sebepler yüzünden imkânsız hale gelmişse hükmü veren mahkemece bu tedbiryerine başka bir tedbire hükmolunur.
Bu madde hükümleri sırf askerî suçlar ile askeri disiplin suçları ve birinci fıkranın 3 ve 4 numaralı bendi hükümleri de subaylar, askerî memurlar ve astsubaylar hakkında uygulanmaz.


Sayın Ahu,

Aynı maddeler mülga 647 Sayılı Yasada da bulunmaktaydı. Özellikle Kooperatifler Kanunu'na muhalefet etmekten yargılananlara, "6 ay süreyle Ankara'ya gitmemek", "6 ay süreyle kahveye gitmemek" "şu kadar süre kitap okumak" gibi cezalar verilmekteydi. Bunun da sebebi, 3476 Sayılı yasayla eklenen Ek/2 inci maddesine göre bu kanundan dolayı verilecek cezaların paraya çevrilemeyeceği idi.Ancak 647 sayılı yasanın 4 ve 2 inci maddesi uygulanabilecki.(İlk mesajımda ezbere 6 ıncı demiştim.)


Hal böyle olunca genel kurulu zamanında yapmayan kooperatif yöneticisi ceza aldığında para cezasına çevrilmeyecekti. Hakimler de bu şekilde bir çözüm buldular. Elimde Karşılaştırmalı TCK var ve sizin belirttiğiniz gibi 50 inci maddenin karşılığında 647 S.K. madde 4 yer almaktadır. Demek ki sayın hakimlerimiz aynı uygulamaya devam edeceklerdir.

Siz eleştirinizde haklısınız. Burada amaç eğitim filan vermek değil. Ancak polisin gözetiminde yapılmasına karşıysanız öneriniz nedir? Çünkü sonuçta verilen bir mahkumiyet cezasının çekilip çekilmediğini kim denetleyecektir?Cevabınızı vermeden önce deveye bir sorun bakalım "Boynun neden eğri?"diye...

Saygılarımla