Mesajı Okuyun
Old 18-02-2007, 15:21   #8
rana yıldız

 
Varsayılan

Sayın Armağan Konyalı; bu sosyal bilimler bilinçaltınızı,öngörünüzü,bakış açınızı,muhakeme yetinizi,duruşunuzu,insanlarla iletişiminizi etkiler.altyapınızı oluşturur.Birebir görünmez gibidir ama apaçık ortadadır.Özellikle felsefe ve edebiyat ile meşgul insanlara dikkat ettiyseniz daha çok düşünür ve daha güzel hitabet yeteneğine sahip olurlar.Dolayısıyla hem özel hem iş yaşantısında insanlarla iletişimi farklıdır. İnsanları anlamak da bu ilimlerden haberdar olmakla anlaşılır.Oturuşunuzu kalkışınızı bile etkiler.Otokontrolünü sağlayamayan insanlar da var.Sade fakülte bitirmek başarılı olmaya yetmiyor ki..Bu meslek zaten itibarı yüksek bir meslek o sıfat size gayretinizle birlikte yapışıyor.Ama altyapınızı oluşturan mefhumlar,köşe taşları oturmamışsa bir yerde fire verir yani..O itibara layık yaşamak yüksek bir ahlaka,seciyeye,olgun bir duruşa gayrete bağlı.Ben kalemlerde memurlarla kendine yakışmayan lisan ile konuşan hukukçu arkadaşlarımı da görüyorum.İnanamıyorum...Sonra bu tür nitelikler insanlarla ilişkilerde ortaya çıkıyor zaten..Bana avukatlık stajımı yaparken çok değerli bir savcımız demişti ki: 'Eğer hukukçu isen vazifene layık davranacaksın kürsü de isen gülmen gelse bile dilini ısırıp vakur duracaksın'.ve her zaman eklerdi :''pırıl pırıl insanlarsınız..''yani bunu geliştirin bozmayın demek isterdi. zaten bütün sosyal bilimler bir zincirin halkasıdır.siz farketmeseniz de kalemde veya duruşma salonunda sizin edebi,felsefi birikiminiz,şahsi tarihiniz az çok anlaşılır.Netice itibariyle heryerde bu bilim dalları ile yaşarsınız.Bunlar insan kişiliğini geliştiren hususlar.Ne kadar ilgileniyorsak okadar zenginiz ne kadar da uzak isek okadar fakiriz işte.Saygı ile.