Sayın Kamer Akgül,

Benim meslekteki ilk davam tanıma ve tenfiz idi. Aslına bakarsanız icrai bir hüküm olmadığından sadece tanıma dahi yeterli idi. Romanya uyruklu eş bakımından tebligatı da bir şekilde hallettik ancak hakim tekrar vukuatlı nüfus kaydı, vs. topladı ve benim talebim olmamasına rağmen duruşmada tanık dinlenmesi yolunda ara karar tesis etti. "Efendim bu tanıma ve tenfiz davası, tanık mı dinleyeceksiniz" şeklinde -ukalılık taslamadan- uyarmak istedim (hakim oldukça yaşlı ve ben daha yeni avukat) ama hakim sanki takdir hakkını kullanıyormuş gibi "Ben dinlerim" dedi. Bu cevap bilmemesinden daha beter olduğundan, onca izleyici meslektaşın önünde hakimi rencide etmektense dilekçe yazayım dedim ve hemen hemen MÖHUK'un tüm maddelerinin açıklamasına dönüşen bir dilekçe yazdım. Sonuç:Hakim "Davacı vekili tanık dinletmekten vazgeçtiğinden tanık dinlenmesine yer olmadığına" ve tahminen 8-9 ay süren bir dava neticesi zor bela alınan bir karar oldu.

Kanaat:Tanıma ve tenfiz Türk mahkemelerinde, kanunda tasarlandığı kadar kolay yürümüyor.

Nacizane benim de Sayın SS'e tavsiyem; yabancı eş adına açılacak boşanma davasını Türk eşin kabul etmesi ve 2 tanıkla davanın bitirilmesi. Hakim veya kalemle konuşulursa, anlaşmalı boşanma gibi erken gün alınması ve ilk celse tanık dinlenmesi de mümkündür.

Saygılar.