Alıntı: Yazan Av. Erdem Akçay Değerli meslektaşlarım, Sonradan gelen bir mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davada, davalı adına kayıtlı bir taşınmaz mevcut. 2002'den sonra taşınmaz satın alınırken davacının altınları kullanılmış. Dava dilekçesinde "katkı ve katılma alacağı" denmiş. Bu "katkı" ile değer artış payının kastedildiğini ileri sürebiliriz. Ancak altınlardan bahsedilmemiş. Tanıklar ise altınlardan bahsediyorlar. Dava dilekçesinde "belirsiz alacak davası" diye belirtilmiş. Kısmi dava olsa ek dava ile değer artış payı istenebilir ama "belirsiz alacak" diye belirtilmiş. Bu durumda ıslahla, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin ek bir davayla ya da sebepsiz zenginleşme dayanağıyla değer artış payına konu altınları veya bedelini talep etmek mümkün müdür? Teşekkür ederim.

Sayın Meslektaşım,

Mal rejimi tasfiyesi davasında katkı ve katılma payı alacakları ifadesi kullanılarak belirsiz alacak davası açılmış.

Bence bu ifadeler tümden gelerek taleplerinizi kapsamaktadır.

Altından dava dilekçesinde bahsedilmese de katkı payı alacağının değer artış payı alacağı olarak değerlendirildiğini biliyoruz.

Tanık anlatımlarıyla katkı payı alacağınız kanıtlanmış hesaplanmasını talep edebilirsiniz. Beyanlarınızı bu şekilde verebileceğinizi düşünüyorum.

Eğer davanızda altınlarla ilgili bir tasfiye hesabı yapılmazsa ayrı bir dava ile; altınların aynen iadesini mümkün görülmezse değerlerinin faiziyle tarafınıza ödenmesini dava ve talep edebilirsiniz. Zamanaşımı da yok bu davanız için.

Süreci takip edip sonucuna göre karar verebilirsiniz. Hareket edebilirsiniz.

Diye düşünüyorum.

Saygılarımla,