Mesajı Okuyun
Old 11-09-2014, 17:26   #2
ekinheval

 
Varsayılan

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=45854

Ayrıca Çelik Ahmet Çelik'in aşağıya bir kısmından alıntı yaptığım
makalesini inceleyebilirsiniz.
http://www.tazminathukuku.com/arasti...baslangici.htm

BEDENSEL ZARARLARDA ZAMANAŞIMININ BAŞLANGICI


Bedensel zararlarda zamanaşımının başlangıcı, olay tarihi ya da tazminat sorumlusu ile zararın öğrenilme günü değil, sürekli sakatlığa ilişkin kesin raporun ortaya çıktığı ve öğrenildiği tarihtir. Bu konuda Yargıtay’ın 1958 yılından beri değişmeyen ve sürekli biçimde yinelenen yerleşik kararları ile şu ilkeler oluşmuştur:


1. Bedensel zarar, sürekli sakatlığa ilişkin kesin raporla öğrenilir.


2. İyileşme sürecinin uzaması durumunda, bedensel zararın gelişimi beklenmeli; gelişme ve değişmenin tamamlanmasından ve kesin sakatlığın ortaya çıkmasından sonra, yetkili sağlık kurullarının verecekleri “kesin rapor”un duruşmada açıklanmasından veya öğrenilmesinden sonra zamanaşımı işlemeye başlayacaktır.



3. Sürekli işgöremezlik oranında her artış, ayrı bir olgudur. Her birinin öğrenme gününden başlayarak yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Her yeni olgu, yeni bir dava konusudur.

4. Sonradan ortaya çıkan, beklenmeyen ve önceden kestirilemeyen durumlarda, zamanaşımı kavramını en geniş biçimde yorumlamak ve yasa boşluklarını doldurmak gerekecektir. Günümüzde teknolojinin yarattığı tehlikelerin çok uzun yıllar sonra ortaya çıktığı dikkate alınarak “zararın gerçekleştiği” ve “zararın dava yoluyla istenebilir nitelik kazandığı” tarih, aradan kaç yıl geçmiş olursa olsun, zamanaşımının başlangıcı kabul olunmalıdır. Örneğin, nükleer enerjilerin, radyasyon saçan aygıtların, termik santralların, fabrikaların ve motorlu araçların yaydığı gazların, kurum ve tozlarla havada artan karbon monoksit ve kükürt dioksitlerin, hormonlu yiyeceklerin, yan etkili denetimsiz ilaçların, sorumsuz sanayicilerin doğayı,çevreyi,insan sağlığını hiçe sayarak kazanç hırsıyla piyasaya sürdükleri çeşitli ürünlerin ve bu tür üretimlerle bozulan dengelerin yarattığı bedensel zararlar, Borçlar Yasası’nın 60.maddesindeki on yıllık süreden çok sonraları ortaya çıkmış ise, bu gibi durumlarda yasa boşluğunun doldurulması, yasanın öngördüğü ve adaletin gerektirdiği gerçek amaç doğrultusunda karalar verilmeli, bu yönde yargısal inançlar oluşturulmalıdır. Kuşkusuz bu gibi durumlarda zamanaşımının, uzun yıllar sonra ortaya çıkan bedensel zarara ilişkin (yetkili sağlık kurullarının verdiği) kesin raporun zarar görenlerce öğrenilmesinden sonra işlemeye başlaması gerekmektedir.