Mesajı Okuyun
Old 11-11-2010, 16:08   #759
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kardan Adam
Hayat uçurum ise, bu uçurumun kenarı doğum mu olur, ölüm mü?
(Nerden bulayım şimdi ben Çalıkuşu Kamuran'ı?)
Medet ya Adli Tip,
Veya Ayvalık Sakini Üstadım.
Yoksa "Öte geçe"li Sevgili Adnan Koray'a mı sormalı?


Birini diğerinden ayıramayız. Doğumla başlar ve ölümle biter. Bir bütündür. Hatta daha önce başlar. Baba’nın dölünün tuvalet deliği yerine anne rahmine gitmesi ve orada ortalama 9 ay kalması ve sonunda doğumla kafamızı karanlıktan uzatıp dünyaya merhaba dememiz.

Tabi ölene kadar herşey belirlenmiştir. Biz ise bu belirlenmiş olanı yaşarız. Özgür olduğumuz ve herşeyi yapabileceğimiz yalanını yutmayız. Yine de kurallarına göre oynarız. Yani hayatta kalmalı ve güçlü olmalıyız. İhtiyaçlarımızı gidermek çalışır ve para kazanırız. Zira ihtiyaçlarımızı para ile gideririz. Para kazanma ve kazanılanılanın paylaşımı için de sistem ve kurallar vardır. Buna da kapitalizm diyorlar. Daha çok para kazanmak için ise güçlü olmalıyız. Güç daha çok parayı, daha çok para ise gücü getir. Gücün başka bir görünümü de makam ve mevkiidir. Bir ömür bunları elde etmek için çabalarız. Güçlü olan eşeyli üremede aynı zamanda şanslı olandır.

Ama bazı şeyler vardır ki; ne kadar belirlenmiş olursa olsun bizi mutlu eder. Müzik, film, resim ve edebiyat gibi insan yaratıları; dondurma, kadayıf gibi tatlılar, meyveler ve yiyecekler tatları; toplumsal roller (baba, arkadaş vs) sapladığı duygusal yoğunluk milyarlarca aynı şeyi yaşayacak olsak da bizi mutlu eder.

Ancak asıl insanı insan yapan şey insanın bilmesi, anlaması, farketmesidir. Bunu da bilim sayesinde yapar. Ölene kadar fizik, kimya, biyoloji, tarih, iktisat vs okumalı ve bu hayatı anlamalıyız. Çünkü biz doğanın aynasıyız. J