Mesajı Okuyun
Old 04-07-2008, 23:31   #1
lacivert_37

 
Varsayılan Toplumun Nafaka Alacaklısı

Siyah olmasaydı beyaz olur muydu?Peki fakir olmasaydı zengin olur muydu?Toplumda yaşayan zengin insanlar var,çünkü aynı toplum içinde fakir insanlar da var.Her iki zümre de,insan hakları ile doğmuş insanlardan ibaret.
Ve fakirlere kıyasen zengin olan kimseler,bu zenginliklerini ait oldukları topluma borçlular.Ve söz konusu toplum hem fakiri hem zengini bünyesinde toplamış büyük bir aile.Nasıl ki,anne babanın çocuğundan nafaka talep etmesi,hem bir takım ahlaki geleneklere hem de o çocuğun o günlere gelmesinde anne babanın rolünün büyük olduğu düşüncesine dayanmakta ise benim anlatmaya çalıştığım nafaka alacağı da aynı temeller üzerine oturmakta.Ve fakir olan birey,kendisi ile beraber aynı toplumun üyesi olan ve zenginleşmesine doğrudan yahut dolaylı katkıda bulunduğu zenginden,nafaka alacaklısıdır.
Aslında bu fikir yeni olmamakla beraber pek kabüle layık görülmemekte.Zira mülkyet hakkının (1.kuşak insan haklarının) el üstünde tutulduğu ve sosyal hakların tasfiye sürecine girdiği dönemimizde kim bu düşüncelere sıcak bakar ki?
Aslında bu fikirler islam dinindeki zekat uygulamasına benziyor.Ancak benim bahsettiğim "nafaka alacağının" kurumsallaşması" ve bugün aynı "yeni zellanda'da" uygulandığı gibi geliri asgari düzeyin altına düşen her bireyin toplumdan nafaka alacaklısı sıfatını taşımasıdır.