Mesajı Okuyun
Old 18-10-2006, 23:19   #44
Gemici

 
Varsayılan

Misyonerden satılmışlığa kadar varan kötülemeler ve aydın değile kadar varan değer vermeme. Kimin ne yazdığını temcit pilavı gibi yeniden ortaya getirmek niyetinde değilim. Göründüğü kadarı daha hızımızı tam alamadık, yazılacakların arkası gelecek.

Önemli olan ‚Aynı Kişi’ hakkında düşüncelerini bildiren katılımcıların yazılarını okurken, gerçekten aynı kişiyi mi tanımlıyorlar hissine kapılmam.

Orhan Pamuk aynı Orhan Pamuk olduğuna ve değişmediğine göre eksi uçtan artı uca kadar varan değerlendirmenin gerçek nedeni nedir diye sormakta haklı görüyorum kendimi.

Aklıma gelen tek olanak, "Nedenin" cevabının değerlendirenlerde olabileceği. Orhan Pamuk’a Nobel Ödülü’nü verenleri değil Türkiye’deki değerlendirenleri kast ediyorum. Diyeceksiniz ki "insanlar hemen hemen her konuda değişik düşünür, Orhan Pamuk ve Nobel Ödülü konusunda değişik düşüncede olmaları çok mu önemli?" Cevabım: "Evet, eğer durum futbol takımı tutma kabilinden bir saplantıya dünüştü ise çok hem de çok önemli".

Demokrasi, fikir özgürlüğü, bizim fikrimizde olmayanların fikirlerine saygı gösterme, kırıldığına inandığımız gururumuzun gölgesinde kalıyor. Neden herşeyi gurur meselesi yaptığımızı ve batıya karşı tutumumuzu en iyi değerlendirenlerden birisi Orhan Pamuk. Bunun en iyi örneklerini Kara Kitap'ta ve Batı Basını'na verdiği demeçlerde bulmak mümkün.

Sayın Tiocfaidh,
herhangi biryerden alıntı yaparken, alıntı yaptığınızı belirtirseniz ve yaptığınız alıntının doğru olup olmadığını araştırırsanız, alıntı yaptığınız kimsenin hatasını tekrarlamazsınız. Engin Ardıç Akşam’daki ‚Allah’ın emri Orhan yazısı’nda’ 1944 senesinin Nobel Edebiyat Ödülü’nu alan yazarın ismini başka bir yazarla karıştırmış. O nun düştüğü hataya Siz de düşmüşsünüz.

Engin Ardıç’ın ve Sizin verdiğiniz isim Wilhelm Jensen. Jensen Alman bir yazar. 1837 ile 1911 arasında yaşamış. Yazılarında aydınlanmayı, toplumsal kalıplardan kurtulmayı işlemiş. 150 Ciltlik eseriyle Nobel Edebiyat Ödülü’nü alabilecek tanınmış bir yazar, ama alamamış.

Ödülü alan Jensen, 1873 ile 1950 yılları arasında yaşamış olan Danimarkalı Yazar Johannes Vilhelm Jensen’dir. Vilhelm Jensen ülkesi için sıradan bir yazar değil. Kongens Fald (Kralın Düşüşü) adlı romanı Danimarka’nın önde gelen gazeteleri tarafından 1999 yılında yüzyılın kitabı olarak seçilmiş. Jensen Nobel Edebiyat Ödülü’nü 1944 senesinde, 1940 ile 1943 seneleri arasında verilmeyen ödülün üç yıllık aradan sonra yeniden verilmesiyle almış.

Gördüğünüz gibi bir yazarın iyi veya kötü oluşuna Türk okuyucusu karar vermiyor.
Komitee’nin ödül verirken her zaman objektif kriterlerden hareket etmediğini ve bazı yazarların, ödülü hak etmiş başka yazarlar varken ödül almasını eleştirebilirsiniz, ve bu eleştirilerinize yüzde yüz katılırım. Yazdıklarınızdan ödül tamamen keyfi olarak dağıtılıyor ve bu dağıtımda tamamen edebiyat dışındaki kriterler rol alıyor sonucunu çıkarıyorum. Ben bunun doğru olmadığı düşüncesindeyim. Ödül alanlar belki en iyiler değiller, ama en iyilerdenler.

Sagılarımla