Konu: tebligat
Mesajı Okuyun
Old 24-12-2007, 16:45   #3
SPARTACUS

 
Varsayılan

-- Av.Talih UAYAR ın Makalesinin yardımı olur umarım.
aaa)İcra emrinin vekile tebliği konusu: İlamlı takiplerde, İCRA EMRİnin, ilamda adı yazılı olan vekile mi yoksa asile mi tebliği gerekir? Yoksa hem asile ve hem de vekile mi tebligat yapılması gerekir?

Bu konuda üç görüş ileri sürülmüştür. Bir görüşe göre; tebligatın vekile değil asile (borçluya) yapılması gerekir … Yargıtay içtihatlarında dile getirilen diğer bir görüşe göre ; icra emrinin asile değil, vekile tebliğ edilmesi gerekir. Üçüncü bir görüşe göre ise; icra emri borçluya veya vekiline tebliğ edilebilir…

Yargıtay’ımızın bu konudaki içtihatları şöyle bir seyir izlemiştir:

a-Çok önceleri ; “vekilin icra takibinde de borçlu müvekkilini temsil etmesinin kesin ve zorunlu bulunmadığını müvekkilin bu takibi bizzat kendisinin takip edebileceği ya da başka birisi vekil tayin edebileceği” gerekçesiyle, icra emrinin vekile değil, doğrudan doğruya ilgili-ye (borçluya) tebliğ edilmesi gerektiğini belirtmişti…

b-Daha sonraları ise “vekaletten istifa ettiğini iddia ve isbat etmemiş olan vekile yapılan tebliğin de -borçluya yapılan tebliğ gibi- geçerli olacağını” belirtmiştir.

c-Yüksek mahkeme bilimsel içtihatlara da uygun düşen bu içtihadını son zamanlarda terk ederek; “icra emrinin mutlaka ilamda adı yazılı olan vekile tebliği gerektiğini, asile yapı-lan tebliğin geçersiz olduğunu” belirtmeye başlamıştır. Yargıtay’ın, hatalı olan bu görüşünü yansıtan kararlarında genellikle; HUMK. 62-68, Teb. K. 11 ve Avukatlık Kanununun 41. maddelerine yollama yapılmaktadır.

12. Hukuk Dairesinin bu son görüşünü yansıtan -eski tarihli- kimi kararlarının “karşı oyu” içerdiğini ve bu nedenle oyçokluğuyla alındığını görüyoruz. Bu karşı oy yazılarında “… İİK. mad. 24 ve sonraki maddelere göre açılmış icra takiplerinde icra emrinin ana ilke olarak borçluya tebliği gerektiği, İİK. mad. 76 ve 337’ye göre borçlunun mal beyanında bulunmama-sından dolayı cezalandırılabilmesi için borçlunun şahsına tebligatın zorunlu olduğu HUMK. mad. 68 ve Av. Kanunu mad. 41’in ve Teb. K. mad. 11’in olayla bir ilgisi bulunmadığı, icra takibinde vekile yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için onun vekil sıfatıyla takibe katıldığı-nın anlaşılması gerektiği” belirtilerek, “icra emrinin borçlu asile tebliğ edilmesi ve vekile yapılacak tebligatın hükümsüz olacağı” savunulmuştur.

Kanımızca; gerek “icra emrinin vekile tebliğini isteyen ve asile yapılacak tebligatı geçersiz sayan” 12. Hukuk Dairesinin -bugün için süreklik gösteren- görüşü ve gerekse bu kararların karşı oy yazılarında belirtilen “icra emrinin asıl borçluya tebliği gerektiği ve ilam-da adı yazılı vekiline yapılacak tebligatın geçersizliği”ne ilişkin görüş hatalıdır. Gerçekten; olaya ışık tutan hükümlerden HUMK. mad. 62/I gereğince, bir davada müvekkilini temsil et-miş olan vekilin yetkisi, o dava sonunda verilmiş olan hükmün icrasını da kapsadığından ve davayı kaybeden tarafın vekilinin yetkisi, o taraf aleyhine yapılacak takipte de -HUMK. mad. 62/I’in “.. ve kendisi aleyhine de işbu muamelatın kaffesinin ifa edilmesine mezuniyeti mutazammımdır” şeklindeki son cümlesi uyarınca- sürdüğünden, icra emrinin, ilamda adı ya-zılı vekile de gönderilmesi gerekir. İİK. mad. 76, 337 gereğince borçlunun cezalandırılabilme-si için icra emrinin borçlunun şahsına tebliği gerekirse de, bundan vazgeçen ve HUMK. mad. 62’nin kendisine verdiği haktan yararlanmak isteyen kimse, borçlunun ilamda yazılı olan vekiline de icra emri gönderebilir. HUMK. mad. 62, alacaklı tarafa, borçlu vekiline icra emri tebliğ ettirebilme hakkını verirse de, bu hüküm, icra emrinin borçlunun kendisine gönderilme-sine engel olmaz. Çünkü, İİK. mad. 24 ve sonraki maddeler gereğince, icra emrinin borçluya tebliği gerektiği gibi, İİK. mad. 76, 337’nin uygulanabilmesi için, icra emrinin borçluya tebliği gerekir. Buraya kadar yaptığımız açıklamalardan şu sonuca varıyoruz ki, gerek HUMK. mad. 62 gerek İİK. mad. 24 vd. 76 ve 337 gereğince alacaklı dilerse “borçlunun ilamda adı yazılı olan vekiline, dilerse doğrudan doğruya borçlunun şahsına” İCRA EMRİ tebliğ ettirebilir.