Mesajı Okuyun
Old 19-04-2006, 15:25   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1970/590
K. 1971/210
T. 31.3.1971
• ÖDEME KARİNESİ
• ÖDEME KARİNESİNİN AKSİNİN İSPATI
• ÇEKLE TEDİYE
• ADİ SENET
• ÇEK VE İSBATI
818/m.88
DAVA VE KARAR : Mahkemece; davalı, davacıya karşı senet borçlusu olduğunu kabul ve buna karşılık 130 bin Türk liralık çekle, tediyeyi tevsik ve bu tediye uyuşmazlık konusu olmadığına göre, sözü edilen tediyenin davanın dayandığı senede karşı olmayıp, başka bir alacak münasebeti için vaki olduğunu isbat külfetinin, Borçlar Kanununun 85 ve 86 ıncı maddelerine göre karz münasebet ve hükümleri içinde mütalaası lazım gelip, burada ispat külfetinin davacıya ait bulunması ve davacının ödemenin başka bir hukukŒ münasebet için olduğunu isbat edememiş ve davalıya yeminde teklif etmemiş bulunması karşısında iddianın dayanaksız kaldığı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Özel daire, davanın dayanağı olan senet bir bono sayılmasa dahi, Borçlar Kanununun 87 inci maddesi uyarınca, borcunun tamamını ödeyen borçlu senedin geri verilmesini isteyebilir. Senedin davacı elinde bulunması borcun ödenmediğine karine teşkil eder. Borcun ödendiğini isbat davalıya düşer. Her ne kadar davalı ibraz ettiği çeklerle borcun ödendiğini ileri sürmüş ise de, çek ödeme vasıtası olup, dava konusu alacağın ödendiğini isbata yeterli değildir. İsbat külfetinin davalıya düşeceği nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiş; mahkeme ise önceki hükümde direnmiştir.

Gerçekten; davacının dayandığı 18.5.1959 tanzim tarihli 18.12.1959 vadeli 120 bin liralık senedin emre muharrer senet niteliğinde olmadığı, davalının tediye def'ini dayandırdığı 16.2.1960 tarihli 25 bin lira, 21.2.1960 tarihli 25 bin lira, 18.5.1960 tarihli 80 bin lira çekli tediyelerin senet vadesinden sonraki tarihleri taşıdıkları dosyadaki senet, tediye çekleri ve 25.10.1965, 2.6.1965 tarihli İş Bankası cevabı yazılariyle tesbit ve tevsik edilmiştir.

Davacı vekili 9.3.1965 tarihli layıhasında, 130 bin liralık çekli tediyeyi kabul etmekte, ancak bu meblağın başka alacaklar için ödendiği ileri sürülmektedir.

Özel daire ile mahkeme arasındaki uyuşmazlık isbat yükümlülüğünün davacıya mı, davalıya mı ait bulunduğu noktasındadır.

Davalının senet vadesinden sonra, 130 bin liralık çekle tediyesinde uyuşmazlık olmadığına göre, davacı davalıda diğer bir muaccel alacağının varlığını isbat yükümlülüğü altına girer. Davacı başka bir muaccel alacak için mahsubettiğini isbat ettikten sonradır ki davalı çekle tediyenin bu borç için olduğunu isbat zorunluğunda kalır.

Kambiyo senedi niteliğinde olmayan bir senedin davacı elinde kalması veya davalının makbuz almamış bulunması, Borçlar Kanununun 87 inci maddesi muvacehesinde mutlak borç varlığını göstermez.

Açıklanan bu nedenlerle direnme kararı onanmalıdır.

SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının reddiyle usule ve yasaya uygun olan direnme kararının ( ONANMASINA ), çoğunlukla karar verildi.

Kazancı.com.tr