Mesajı Okuyun
Old 17-03-2007, 00:06   #2
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Semra Tuana,

Tehditle ilgili olarak, cumhuriyet savcılığına şikayette bulunabilirsiniz. Durum daha ciddi hal alırsa, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereğince savcılığa yapacağınız şikayet ile tedbir alınmasını da talep edebilirsiniz.

Eşinizin açtığı boşanma davası ile ilgili olarak; boşanma hakkındaki düşüncenizi tam olarak belirtmediğiniz için ihtimallere göre cevap vermeyi uygun gördüm:

Boşanmak istemiyorsanız: Boşanma davası açma hakkı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kusuru ile sebebiyet vermemiş olan taraftadır. Yani kusursuz ya da daha az kusurlu olan eş, boşanma davası açma hakkına sahiptir. Bu halde eşiniz, hem sizi aldatmak ve hem de evi terk etmekle, evlilik birliğinin temelinde sarsılmasında kusurlu olan taraftır. Esasen hukuken kendisinin boşanma davası açma hakkı yoktur. Bu yönüyle boşanmak istemediğinizi ve kusurun karşı yanda (eşinizde) olduğunu belirterek, davanın reddini isteyebilirsiniz. Ancak bu halin bir istisnası vardır: Bazen daha kusurlu olması nedeniyle dava açma hakkı olmasa bile, mevcut halde tüm yaşananlara rağmen, kusursuz eşin halen boşanmamaya yanaşması yani kanuni hakkını kullanması, hakkın kötüye kullanılmasıdır ki; kanun bu kötüye kullanma halini korumaz. Daha açıkçası esasen evlilik birliği temelinden sarsılmıştır ancak örneğin eşlerden biri diğerinden intikam almak saikiyle boşanmaya yanaşmamaktadır, kanun bu tip bir düşünceyi korumamaktadır.

Boşanmak istemeniz halinde: Dava dilekçesinin size tebliğ tarihinden itibaren, 10 gün içinde cevap dilekçesi hazırlayarak mahkemeye vermelisiniz. Bu dilekçede evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşinizin kusurlu olduğunu; aldatma olayını, diğer kadının hamile olduğunu, eşinizin evi terk ederek gittiğini, diğer kadın ile düğün yaparak, birlikte yaşadığını, 6 aydır ev, çocuklar ve sizle hiçbir şekilde ilgilenmediğini, tehdit edildiğinizi, vs. yazmalısınız.

Maddi-manevi tazminat ve nafaka talepleri:
a)Tedbir Nafakası: Boşanmak istemeseniz de isteseniz de yani (yukarıdaki iki şıkta da) Dava müddetince hem çocuklar ve hem de kendiniz için tedbir nafakası talep edebilirsiniz. Miktarını, eşinizin geliri, ekonomik-sosyal durumu, ihtiyaçlarınız, sizin sosyo-ekonomik durumunuza göre kendiniz belirleyebilirsiniz.

b)İştirak Nafakası:Çoçukların yaşı küçük olup velayeti size verilirse eşinizden uygun bir miktar nafaka giderlerine katılmasını talep edebilirsiniz. Çoçuklar reşit olsa bile yüksek öğrenim görüyorlarsa yine iştirak nafakası talep edebilirisiniz.

c)Yoksulluk Nafakası:Kendiniz için de nafaka talep edebilirsiniz. (b ve c) seçeneklerinde de a seçeneğinde belirtilen durumlara göre nafaka miktarı tayin edilecektir. Siz normalde istediğiniz ve karşı tarafın verebileceği miktardan biraz daha yüksek bir miktar talep ederek, hakimin takdir hakkının oluşumuna katkıda bulunabilirsiniz.

d)Maddi Tazminat:Evlilik nedeniyle işinizi, mesleğinizi, kariyeriniz vs. bıraktıysanız, evlilik nedeniyle kişisel mali durumunuzda olumsuz bir değişiklik meydana geldiyse buna mukabil bir tazminatı talebe hakkınız vardır.

e)Manevi Tazminat:Eşininiz kusurlu davranışları nedeniyle maruz kaldığınız acı ve ıstıraplara mukabil bir tazminat talep edebilirsiniz. Burada eşinizin sizi aldatması, diğer kadının hamile olması, evi terkedip giderek, sizinle evliyken onunla da düğün yapması nedeniyle kadınlık onurunuzun zedelendiğini, manen acı ve ıstırap çektiğinizi, vs. belirtmelisiniz. Yine düşündüğünüz ve karşı tarafın verebileceği tazminat miktarının 2-3 katını talep etmenizi tavsiye ederim.

f)Gayrimenkul:Eğer 01.01.2002 tarihinden sonra alınmış ve ancak eşinizin üzerine bir malvarlığı ise bunu özellikle mahkemede belirtin, gayrimenkul üzerine tedbir koydurtun. Boşanma davası açıldıktan sonraki bir yıl içinde mutlaka edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi, katılma alacağı/değer artış payı ve atık değerin 1/2'nin ödenmesi için dava açılması gerekir. (Bu konu (f şıkkı) iyi bildiğim bir konu değildir verilen bilgilerin bu mahiyette değerlendirilmesini rica ederim.)

Sayın Semra Tuana,
Mümkün olduğunca sizin de anlayabileceğiniz halde anlatmaya çalıştım ama bunlar tamamen fikir edinmenize yöneliktir. Kendi başınıza haklarınızı tam anlamıyla koruyabileceğinizi düşünmüyorum. Bu nedenle bir avukattan profesyonel yardım almanızı ve ancak maddi durumunuz iyi değilse baronun Adli Yardım hizmetinden faydalanmanızı tavsiye ederim.

Saygılarımla.