Mesajı Okuyun
Old 30-05-2004, 18:51   #5
ragıp

 
Varsayılan

ibrahinbeye maalesef katılamıyorum. elbette savunma makamını işgal eden avukatın görev ve sorumluluklar kısaca anlatılamaz ama, iki konuda tartışmakta yarar var.
1- Avukat, suçu değil, sanığı savunur. bu kuralı hiç bir zaman gözardı etmemek gerektiği kanısındayım. bu ilkeyi kabul ettiğmizde, müvekkilin suçlu(ya da hukuk mahkemesinde borçlu) olduğunu bilsek dahi, savunulmaya hakkı olduğunu da kabul edebiliriz.
2- avukat yaptığı tüm işlemleri kendi adına değil, müvekkili adına yapar. söylediği sözler de müvekkilini temsilen söylenen sözlerdir. bu nedenle, kararların ve sair işlemlerin yerinde olup olmdığını tartışmak ve karar vermek yetkisi avukata ait değildir.
Kendimiz taraf olrak gördüğümüzde, vatandaşın bakış açısına düşmüş oluruz. Vatandaş avukatı danın tarafı olarak görmektedir. Çoğumuzun başına gelen olay, karşı taraın avukatı ile konuştuğumuz için kınanmak ve azledilmektir.
Sayın Tikiciye katılıyorum. vekalet akdinin vekil açısından yükümlülükleri çok ağır. özellikle de vekil avukat olunca, görevi bıraktırmaya kadar uzanan, müeyyideler zinciri ile karşı karşıyayız. Peki bu kadar ağı müeeyyidenin karşılığında verilen saygınlık var mı? maalesef hiçbirimiz buna evet yanıtı veremiyoruz.
Yine de avukatlığın onurlu bir meslek olduğuna inanıyorum ve bu inancımı hiç kaybetmemek istiyorum