Mesajı Okuyun
Old 16-11-2015, 16:58   #1
Bjork

 
Varsayılan Mirasın Gerçek Reddi/Ölümden haberdar olmama

Mirasın gerçek reddi için, murisin ölüm
tarihi değil, ölümün öğrenildiği tarih
esas alınır.


Merhaba,

Bilindiği gibi mirasın reddi,iki yolla gerçekleşebiliyor; gerçek ve hükmen red. Mirasın gerçek reddi MK 606'da düzenleniyor. Buna göre, "ölümün öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay içinde" mirasın gerçek reddi için mahkemeye başvurmak gerekir.

Uygulamada, murisle görüşmeyen, ölümünden ve dolayısıyla mirasçı olduğundan haberdar olmayan kişiler söz konusu olabiliyor. Örneğin, kendisi çok küçükken anne ve babası boşanan ve babasıyla bir daha görüşmeyen, ondan hiç haber de almayan bir mirasçı var. Murisin vergi borçları nedeniyle vergi dairesinden gelen bir çağrı kağıdıyla babasının ölümünden haberdar oluyor, nüfus dairesine gittiğinde babasının 1 yıl önce öldüğünü öğreniyor.

Biz örnekteki kişiyle, mirasın gerçek reddi davası açtık. Endişelerimiz, ölümün öğrenildiği tarihi ispatla ilgiliydi. Dava dilekçemizde, ölümü öğrendiğimiz tarih olarak çağrı kağıdının geldiği tarihi yazdık ve çağrı kağıdını da dilekçemize ekledik. Hiç tanımadığı, hiç görüşmediği, ölümünden vergi dairesi çağrı kağıdıyla haberdar olunan babasının mirasını kayıtsız şartsız reddettiğini beyan ettik. Hukuki deliller kısmına da tanık beyanlarını yazmayı unutmadık. Ancak, tanık dinletmeye gerek kalmadan, bir celsede davamız kabul edildi ve red beyanının tesciline karar verildi. Dolayısıyla kişinin, babasının ölümünden, çağrı kağıdı gelinceye kadar haberi olmadığını beyanı, hakimin kabul kararı için esas teşkil etti.

Bir çok avukat, kendisine, süreyi geçirdiği ve vergi borcunu ödemek zorunda olduğu mütalaası vermiş. Oysa ki kanunda "ölüm tarihi değil", "ölümü öğrendiği tarih" ibaresi var. Araştırmalarımda avukatların ölüm tarihini esas alarak, sürenin geçtiği gerekçesiyle mirasın hükmen reddini (mirasın borca batıklık nedeniyle reddi) tavsiye ettiklerini de gördüm. Davamız kabul olduktan ve mirasın reddinin tescilinden sonra bu yazıyı yazarak, bu tür olaylarda mirasın gerçek reddi taleplerinin sonuçlanması için, sadece mirasçının ölümü öğrendiği tarihle ilgili beyanının yeterli olduğunu belirtmek istedim. Neticede, mirasın reddi, tek taraflı bir irade beyanının tespiti ve bunun kütüğe işlenmesinden ibaret.

Yol gösterici olması ümidiyle,

Saygılar.

Kaynak : İzmir Karşıyaka 1. Sulh Hukuk Mahkemesi