Mesajı Okuyun
Old 06-11-2008, 10:57   #6
miraypamuk

 
Karar hakkaniyete uygun mu?

Öncelikle verdiğiniz cevaplar için teşekkür ederim.
Yalnız benim müvekkillerim murisin kız çocuklarıdır. VE BENİM ÇIKIŞ NOKTAM LEHİNE TASARRUFTA BULUNULANIN AKIL HASTASI OLMASIdır. Başlığımdan da anlaşılacağı üzere burada özel bir durum söz konusudur. 74 tarihli karar muris üzerine mülkiyetini geçirtmeden sicili oğlu üzerine oluşturduğundan iptal istenemez demektedir.
Günümüzde bu tescil işlemleri çoğunlukla direkt olarak yarar sağlamak istenen evlada Tapuda satış işlemi sırasında sicil oluşturmak suretiyle gerçekleşmekte değil midir? O zaman murisler diğer mirasçılarından mal kaçırmak için varını yoğunu mirasçılarından biri üzerine alacak ve diğer mirasçılar 74 tarihli karar yüzünden sadece saklı paylarını mı alacak??? Açıkçası işlemin ehliyetsizlik sebebiyle iptal edilip, malın rayiç bedelini almak diğer mirasçılar açısından daha karlı görünüyor gibi...
Üstelik burada muvazaa olmadığı açık zira muvazaada lehine tasarruf yapılan ile muris arasında gizli bir sözleşme yapma husunda bir gizli anlaşma vardır. Bahsi geçenm kişi doğuştan akıl hastası olduğuna göre bu anlaşma kurulamaz.

Ben 74 tarihli kararın bu uyuşmazlıkta uygulanabileceği kanısında değilim. Zaten karar işaret etmiş olduğunuz Yargıtay Kararında uygulanmamış.( muris malı üzerinden sonradan verseydi uygulanacaktı.) Çıkış noktası olarak da baz alamıyorum. Bu olayda kanuna karşı hile hususna da değinmenizi isterim.
Muris bu tasarrufun yanında bir vasiyetname düzenlemiş, ve kız çocuklarına kendisine düşen gayrımenkulün ½payına düşen dairelerin saklı payını vasiyet etmiş ve gerisini 3. bir kişiye bırakmıştır. MURİSİN KÖTÜ NİYETLİ OLDUĞU , KIZ ÇOCUKLARINDAN MAL KAÇIRMA KASTI ORTADADIR.

Bna tenkis dışında ne önerirsiniz? Lakin akıl hastası oğula 9,5 daire düşmekte iken, kız çocuklarına 2'şer daire düşmektedir. BU DURUMDA BANA NE ÖNERİRSİNİZ?

Şimdiden teşekkürler.