Mesajı Okuyun
Old 11-11-2006, 18:34   #7
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Nesrin hanım, bayanın vefatından önce attığı imzanın nereye ve ne adına olduğu tam olarak bilinmediğine göre, bu imzanın geçerli bir 'kat karşılığı inşaat' sözleşmesinin kurucu unsuru olduğunu varsaymak yerine, elde bulunan daha somut ve emin olduğumuz verilere dayanarak bir çözüm yolu aramak daha iyi olacaktır bence.

Kendi görüşüm, birlikte mülkiyet rejiminin paylı mülkiyet olarak kararlaştırılmış olması, arsayı müteahhite vermeyi düşünen kardeşlerin ve annenin lehine bir durumdur. Bu durumda müteahhitle anlaşma konusunda oy birliği sağlanamasa bile; kardeşler ve anne(pay ve paydaş çoğunluğunu sağlamak şartıyla), hakime başvurarak paylı ortaklığın yönetiminde hakkaniyet gereği bir karar almasını isteyebilirler.

Kocanın karşı görüşte direnmesi ve hakimin de verdiği kararda kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmanın hakkaniyete uymadığını düşünmesi halinde, diğer ortaklar izale-i şuyu davası açarak vefat eden kardeşlerinin kocası ile aralarındaki ortaklığın giderilmesini isteyebilirler. Söz konusu arazi parselizasyonu yapılmış(bölünmeye uygun) bir arsa ise; diğer ortaklar, kendilerine muhalif olan kocanın payını mahkeme kararıyla satın alarak, veya O'nu payıyla birlikte dışarıda bırakarak ortaklığı giderebilirler.

En son ihtimalde; vefat eden bayanın kocasının, ortaklık ilişkisini çekilmez hale getirmesi ve/veya dürüstlük kuralına aykırı hareket ederek herkesin onay verdiği bir yönetim kararına muhalif olması durumunda, diğer ortaklar ilgili ortağın ortaklıktan çıkarılmasını hakimden isteyebilirler.

Bu yollardan birinin takip edilmek suretiyle, kocanın muhalefeti etkisiz kılınarak kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılması sağlanabilir. Bence bu yol vefat eden bayanın attığı imza üzerinde varsayımlarla hareket ederek çözüm üretmekten daha kolay, ama tabi bu sadece benim görüşüm.

Saygılar