Mesajı Okuyun
Old 20-06-2007, 17:44   #6
Kilimanjaro

 
Varsayılan

Aksi yönde bir Yargıtay Kararı:

T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/4729
K. 2002/5607
T. 13.5.2002
• KULLANILMAYA ELVERİŞLİ OLMAYAN ANAYAPININ YIKILIP YENİDEN YAPILMASI İSTEMİ ( Kat Mülkiyetinin Kurulması ve Sona Ermesi - Oturmaya Elverişsizlik Nedeniyle Kat Mülkiyetinin Sona Erdirilmesinde Hakimin Müdahale Yetkisinin Bulunmaması )
• KAT MÜLKİYETİNİN KURULMASI VE SONA ERMESİ ( Kat Mülkiyeti Kurulu Anayapının Oturmaya Elverişsizlik Nedeniyle Kat Mülkiyetinin Sona Erdirilmesi ve Yapının Yıkılmasında Hakimin Müdahale Yetkisinin Bulunmaması )
• OTURMAYA ELVERİŞSİZLİK NEDENİYLE KAT MÜLKİYETİNİN SONA ERDİRİLMESİNDE HAKİMİN MÜDAHALESİ ( Kat Mülkiyeti Kurulu Anayapının Yıkılması Talebi - Kat Mülkiyetinin Kurulması ve Sona Ermesi )
634/m.10, 12, 13, 33, 46
ÖZET : Kat mülkiyetinin sona ermesi ancak, kat maliklerinin tamamının istemesi üzerine kat mülkiyeti kütüğündeki sicil kaydının silinmesi ya da anayapının tümünün harap olması durumunda mümkündür. Bunlar dışında kat maliklerinden birisinin istemiyle hakimin, kat maliklerinin iradesi yerine geçerek yapının oturmaya elverişsiz olması nedeniyle kat mülkiyetinin sona erdirilmesi veya aynı sonucu doğuracak şekilde binanın yıkılması ve yerine yeni bina inşa edilmesi yolunda karar vermesine yasal olanak bulunmamaktadır. Böyle bir durumda imar mevzuatı hükümlerine göre idareye başvurarak imar izninin iptali yolunun seçilmesi gerekir.
DAVA : Dava dilekçesinde hakimin müdahalesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar Metin K, İlker K. ve Şadi U. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, üzerinde kat mülkiyeti kurulu anayapının kullanılmaya elverişli olmadığı, yıkılıp yeniden yapılması gerektiği ve buna da davalı kat maliklerinin rızalarının bulunmadığı ileri sürülerek, mahkemece davalıların binanın yıkılıp yeniden yaptırılması masraflarına katılımlarının sağlanması ve tahliyelerine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Kat Mülkiyeti Yasasının 13.maddesi hükmüne göre, kural olarak üzerinde kat mülkiyeti kurulmasına elverişli yapı veya yapıların bulunduğu anagayrimenkulde kat mülkiyetinin, taşınmazın malik veya paydaşları tarafından 12.madde hükmü uyarınca hazırlanacak belgelerle birlikte ilgili Tapu Sicil Müdürlüğüne müracaat edilerek sözleşme düzenlenmesi ve bu sözleşme çerçevesinde tapuya tescil edilmesi suretiyle kurulması gerekir. Aynı yasanın 10.maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca da bu nitelikte bir yapının bulunduğu taşınmazın paydaşlarının kendi aralarında anlaşamamaları halinde bunlardan birisinin başvurusu üzerine ortaklığın giderilmesine yönelik olarak verilecek mahkeme hükmüyle de kat mülkiyeti kurulması olanağı mevcuttur.
Yasanın açıklanan bu hükümleri çerçevesinde tesis olunan kat mülkiyetinin sona ermesi anılan yasanın 46 ve müteakip maddelerinde öngörüldüğü üzere ancak kat maliklerinin tamamının istemesi üzerine kat mülkiyeti kütüğündeki sicil kaydının silinmesi ya da anayapının tümünün harap olması durumunda mümkündür. Bunlar dışında kat maliklerinden birisinin istemiyle hakimin, kat maliklerinin iradesi yerine geçerek yapının oturmaya elverişsiz olduğu nedenine dayalı olarak kat mülkiyetinin sona erdirilmesi veya aynı sonucu doğuracak şekilde ( bütün paydaşların onayını gerektirmesine karşın ) binanın yıkılması ve yerine yeni bina inşa edilmesi yolunda karar vermesine yasal olanak bulunmamaktadır.
Kat Mülkiyetli binanın dayanıklılık itibariyle yetersiz ve buna bağlı olarak da oturulamaz durumda olduğu iddiasının, imar mevzuatı hükümleri çerçevesinde yetkili idari mercilerce değerlendirilip kullanma izninin iptaline veya ana yapının yıkılmasına gerek olup olmadığının takdiri gerekir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemenin görevi dışında kalan konudaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yasal şartlar oluşmadığı halde mahkemece kat maliklerinin iradesi yerine geçip kat mülkiyetini sona erdirecek şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 13.5.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.