27-08-2003, 19:26
|
#8
|
|
Sayın Av.Sehper,
İlginize tesekkur ederim. Sorumu yeterince anlatamadığım için özür dilerim. Aşağıda aşamaları merdivenledim:
Normal takip alacaklısının
vergi borçları nedeniyle
vergi dairesi icra memurluğunun kendi dosyası üzerinden
üçüncü kişi sıfatıyla (normal takip bulundugu ve üçüncü kişinin takip borçlusu olduğu vergi icra dairesince bilinmeden)
tüm hak ve alacakları üzerine
haciz konmuştur
ve bu haciz üçüncü kişi sıfatı ile (normal takip borçlusuna)
vergi dairesi icra müdürlüğünce
''haciz bildirimi'' formu ile
bildirilmiştir.
Vergi Dairesi normal icra dosyasından habersizdir. Takip borçlusunu ÜÇÜNCÜ KİŞİ olarak kabul etmektedir.
Haciz bildirimi normal dosya ile ilgisizdir.
Sonradan normal takip alacaklısı, vergi dairesine bir dilekçe vererek normal icra takiplerindeki alacağını teminat olarak gösterince vergi dairesinin normal takiplerden haberi olmuştur. Ve ancak o zaman normal takiplerinin dosyalarına da yazı yazarak alacağın borçluya değil. kendisine ödenmesini normal icra müdürlüğünden istemiştir.
..........................
Bu merdivenden inince karşılaşılan yer çıkmaz sokaktır.
* Çünkü şikayet yoluna gidilemez. İİK 71.maddesi gereğince borç alacaklının kendisine bile ödenmiş olsa, icra dairesi dışında ödenen borçlar hakkında icra müdürünün karar verme yetkisi bulunmayıp. icra tetkik hakiminin kararı aranmaktadır.
Demek ki, normal takip dosyası dışında, vergi dairesine yapılan ödemeleri icra müdürünün inceleme ve kabul etme yetkisi bulunmamaktadır. Bu durumda şikayet yoluna gidilirse açılacak davaların hepsi reddedilmeye mahkumdur.
** Menfi tespit davası tek yol olarak görünmekte ama bu yol borçlu için bir ölüm yolculuğudur.
Bu sitede ambulans yoksa, bu ülkede hakimler olmalı ....
Borcunu ödeyen iyiniyetli vatandaşlar çıkmaz sokaklarda yalnız bırakılmamalı..
Saygılarımla
Bir Dost
|