2002 yılında oğlum için bir A.Ş.ye teminat bonosu verdim.2.5yıl sonra ciranta 3.kişi tarafından hakkımda icra işlemi yapıldı.Menfi tesbit davası açarak, bonolar teminattır,malen yazılıdır,mal almadım dedim.Davalı,borcun sebebini söylemeyiz,bizim defter kayıtlarımızda yoktur,yazılı delil ibrazı gerekir,reddini isterim dedi.Mahkeme yamin teklifini hatırlattı.Davalı "bonoların teminat olmadığına,alacaklı builunduğuna" dair yemin etti.Bu arada , şirket bşk.nı C. Savcılığında, "bonolar borç karşılığı tanzim edilmiştir" dedi. Şirket avukatı ise Vergi denetmenleri tutanağında " Davaı ile ticari bir alışveriş ve mal alım-satımı yoktur.Şirket sahibinin damadı ile davacının oğlunun kurduğu şirkete mali yardım için para verilmiştir ve davacının oğlunun payına düşen kadar davacıdan bonolar alınmıştır.TTK21.göre tacirin borçları asıl ise de alacaklarının ticari olması gerekmez,bu nedenle ticari defterlerimizde yoktur" dedi.
Mahkeme, yeminden sonraki bu yazılı beyanları nazara almayarak davanın reddine karar verdi. Yargıtay da onadı.
MESLEKTAŞ OLARAK ÖZEL İLGİNİZİ BEKLİYORUM.
İade-i muhakeme olabilirmi,farklı sebeple menfi tesbit, sebepsiz zenginleşme,haksız iktisap, nasıl çözüm bulacağız.
(Para verildiği söylenen damadının şirketine oğlum olaydan 2 yıl önce sahte imzayla ortak edilmiş, bonolardan 5 ay sonra da ciddi ortak olmuş, şirket yetkilisi damat böyle bir para alınmadı diyor. Vergi dairesi tutanaklarında, ama bunlar mahkemede zaten yok.)