06-06-2007, 17:54
|
#9
|
|
Sayın katılımcılara katkıları için çok teşekkür ederim. Olaya devam etmeye ne dersiniz?
Aynı davada davacı taraf dava dilekçesinde " Müvekkil 1980-1987 yılları arasında İstanbul'da kendisine dükkan alsın diye banka aracılığıyla babasına para göndermiştir. Babası dükkanı kendi üzerine almıştır. Mülga M.K. 610 Yeni TMK 673 maddesi gereğince reşit çocuğun aileye katkısı nedeniyle, ....DM(Euro)tutarındaki paranın terekeden çıkarılarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ediyoruz. Çünkü diğer mirasçılar müvekkil aleyhine sebepsiz zenginleşmiştir" dedikten sonra Sonuç ve İstem bölümünde de "Müvekkilin dükkan vaadi karşılığı babasına ödediği....DM'nin Türk Lirası karşılığının terekeden çıkarılarak müvekkile ödenmesine karar verilsin" demiştir.
Bana göre tipik bir inançlı işlem sözkonusudur. Böyle olunca da yazılı belge gerekmektedir. Savunmamızı bu yönde yapmamıza rağmen, davacı taraf;" Hayır biz sebepsiz zenginleşmeye dayanıyoruz" demiştir.
Dava dilekçesinde ve diğer dilekçelerde ısrarla "Müvekkil kendisine dükkan alsın diye babasına para göndermiştir" denilmesine rağmen, davacının bu bir inançlı işlem değildir şeklindeki görüşlerini nasıl değerlendirirsiniz?
Not:Banka dekontlarında açıklayıcı hiç bir kayıt yoktur.
Saygılarımla
|