Mesajı Okuyun
Old 14-07-2003, 19:03   #35
Refya

 
Varsayılan Telefon Denen Iskence Aleti

Telefonun yasamimizdaki yerini hic dusundunuz mu?

Telefon hakkinda bir yaziya baslamadan once, tum dunyanin duzelttigi kayitlari bir kez de burada yinelemek isterim. Cogumuz ilkokulda telefonu 1876 yilinda, Alexander Graham Bell'in icad ettigini ogrendik. Hatta kendi aramizda, telefonu sirf sevgilisi ile rahat konusmak icin icad ettigi soyleyerek sakalastigimiz bile olmustur. Ancak sonradan ogrendik ki, telefonu bulan Garagam Bell degil, bir Italyan gocmeni olan ve telefonun patentini, bugunku degeri ile 250 Amerikan Dolarini bulamadigi icin alamayan Antonio Meucci'ymis.

Nasil bir taihi yanilgi ama?

Su siralar okudugum muthis bir kitap var. Ismi "Ask Uzerine", tam bir basucu kitabi. Kitabin bir bolumunde yazar diyor ki: "Telefon aygiti, aramayan sevgilinin seytani ellerine dusmusse bir tur iskence aletine donusur. Oyku arayacak olanin denetimine girer, ancak arandiginda yanit verebilen edilgen bir izleyice donusuverir insan".

Hepimiz hayatimizin cesitli donemlerinde, hem arayacak olan, hem de telefon bekleyen kisi konumunda olmusuzdur. Hangisi daha cok sikar insani? Telefonun basinda beklemek mi, yoksa telefon basinda bekleyen birisi oldugunu bilmek mi? Bu turden bir analizi yapmak icin, aslinda neden telefon basinda beklenildigi hakkinda bir konu kisitlamasi yapmak gerekir, zira; sayfalarca yazsak isin icinden cikamayiz.

Cogu kisinin, onu yasamaktan, hakkinda yazmaktan ve okumaktan hoslandigi bir sey olan ask bence bu turden bir analiz icin de uygun bir konu olacaktir.

Sevgilisinden, sevgilisi olmayi umut ettigi kisiden bazen de eski sevgilisinden gelecegi vadedilen bir telefon icin, telefon aygitinin basinda bekleyen kisilerin ruh hali birbirine cok benzer. Onlar icin zaman gecmek bilmez, telefon aygiti, bir anda odadaki tek nesne halini aliverir. Onunla ayni odada olmaya, eger odadan cikmak gerekiyorsa da yakinda bir yere tasinmaya calisilir. Hatta arada sirada mutlaka, calisip calismadigi kontrol edilir. Sanki her insanin telekinetik gucu varmis ve sik sik da kullanirmis gibi, tum dusuncesini alete yonlendirip, "hadi cal" diyerek calmasinin saglayabilecegi dusunulur. Hatta bazilari, istenen kisi arka planda hoslandigi bir muzik dinlesin diye, eli teybin dugmesinde bekler. Bu arada kazara baska birinden telefon gelirse, olabilecek en kisa surede telefon kapatilmak icin elden gelen yapilir.

Teknik tum sorunlar halledildikten sonra, sira konusmanin provasina gelir. Beklenen telefon geldiginde, karsi taraftakine soylenmek uzere, onceden her sey hazirlanmistir. Tum detaylar dusunulur: Ornegin, ilk acis cok onemlidir. O kisiden gelecek telefonun heyecanla ve hatta aygitin basinda beklenildigi izlenimi, karsi tarafa asla yansitilmamalidir. Bu yuzden, acmadan once bir kac kez calmasi beklenecektir. Elden geldigince ilgisiz ve hatta nereden caldi simdi bu telefon der gibi acilacaktir. Bu izlenim icin en uygun ses tonu, uykulu olandir. Uykulu bir ses tonuyla acmak bir baska acidan da ise yarar: Bekleyen eger cok sabirsiz biri ise ve telefon bekledigi kisiyi dayanamayip aradiysa ve sesini duyup kapadiysa; ben uyuyordum, seni ben aramadim demek icin de bir on hazirlik olur.


Sonrasinda ise mumkun oldugunca sakin, gittikce neselenen ve karsi tarafa da rahatlik veren bir ses tonuyla daha cok karsi tarafin konusmasina izin verilerek konusma yonlendirilecektir. Telefonla konusurken, arada sirada baska bir sey ile ugrasiyormus gibi yapmak, biri seslenmis gibi bir dakika demek ve bazen de -kapi caldi bir saniye numarasi yaparak konusmaya ara vermek, kisiyi rahatlatan ve heyecani azaltan uygulamalardir.

Konusmanin sonuna yaklasildiginda hedefler degisir. Her seyden once telefon asla belirsiz bir sonla kapanmamalidir. En iyi sekilde, ya bir gorusme randevusu ya da bir sonraki aramanin kimin tarafindan yapilacagi belirlenmelidir. Muhtemelen prova edilen cogu sey soylenmeden bir heyecan icinde konusulur ama onemli olan telefonun gelmesi oldugundan, neler konusuldugu, ahize kapatildiktan sonra hatirlanmaz bile.

Telefon bekleyen degil de, kendisinden telefon beklenen kisinin ruh hali cogunlukla bu kadar karmasik degildir. Belki bu satirlarin yazari bir kadin oldugundan ya da genelde telefon bekleyenler kadin oldugundan, telefon beklemek olayi bu kadar karmasik ve detayli bir hal almistir. Kendisinden telefon beklenen kisi, islerini biritip, yapmasi gerekenleri yaptiktan sonra, yani zamani geldiginde, aramak istiyorsa, vadettigi konusma icin telefonun numaralarini cevirir. Aramak istemiyorsa da erteler.

Yukarida yazilanlar, cep telefonlari ciktiktan sonra, artik tarih olsa da, bence hala kimileri icin gecerliligini korur. Cep telefonunu cok sik kullanmayan ve yasi 20 li yaslari coktan asmis biri olsam da, gozlemlerim yukaridaki anlatilanlarin cep telefonu mesajlari seklinde, tekrar zuhur ettigi seklindedir.

Ancak, cep telefonu mesajlarinda kisaltmalar kullanan, baskalarinin yazdigi ve hatta kitapcik halinde bastirdigi, "cepten cebe sevgili mesajlari" ile birbirlerine sevgi sozcukleri gonderen, telefon numaralarini, cep telefonunun sim kartina kaydedip, gerektiginde tek tusla silebilen, kendisini istedigi zaman mesgul, istedigi zaman ulasilamaz konumuna getiren gencligin bile yuregini titreten bir seydir telefon beklemek.

Simdi siz hatirlayin bakalim, o karin agrisi ile karsinizda telefon gecirdiginiz saatleri.