25-05-2007, 20:45
			
							
		 | 
		
			 
            #7
		 | 
	
	| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				Ah Güzel İstanbul Ah...
			 
			 
			
		
		
		
		  
  
Ah Güzel İstanbul Ah...
 İstanbul gençliğimdeki İstanbul değil...  
İstanbul'u dinlerdi Orhan Veli gözleri kapalı...  
 
Ben de İstanbul'u dinledim  
Ama gözlerim faltaşı gibi açık  
Dört bir yanda kapkaççıları var  
Olmalıyım uyanık.  
İstanbul'u dinledim   
Dinleyip de inim inim inledim...  
 
İstanbul'un ortası sinema değil artık  
O,o zamanlarmış meğer,  
Şimdi İstanbul'un ortasında gökdelenler  
Ayağı yerde,başı göğe erer  
Belki de göğü bile deler de geçer...  
Bulundu Ozon'u delen fâiller...  
Ayasofya,Sultan Ahmet,Süleymaniye  
Ve diğer câmiler ve de minareler,  
Galata,Beyazıt Kuleleri,  
Hisarlar ve daha nice kusursuz yükselenler  
Kurtuldu suçluluktan  
Hepsi mâsum şimdi hepsi...  
Gerçek suçlu gökdelenlerle doluyor  
Yedi Tepesi...  
Nerde? Hani?   
İstanbul'un taşı-toprağı  altın?   
Sonu bu mu olacaktı medeniyetteki saltanatın?   
 
Orhan Veli garipliğini isterdi annesi duymasın.  
Oysa ben çaresizliğimi,yoksulluğumu  
Değil anneme  
Cümle âleme  
Duyurmak,anlatmak istiyorum  
Duyuramıyorum,anlatamıyorum...  
 
Benim gençliğimde   
Beyoğlu'nda gezer  
Güzelleri,gözleri süzer,  
Paraları ezer...  
Şimdi de Beyoğlu'nda  
Pejmürde,sefil gezer  
Elinde ekmek arası kokoreç yer  
Karınca ezmez,insan ezer...  
 
Benim gençliğimde Boğaz'da  
Balıkçı salt misina olta ile balık tutardı  
O misina yarık yarık parmaklarını yarardı  
Zira evde ekmek bekleyenleri vardı...  
İşi bittiğinde kimi gün üzgün kimi gün neş'eyle   
Oltasını sarardı...  
Şimdi Boğaz'ın iki yakasında  
Amatör motorlu kamışlar  
Zevk için umudun peşinden  
Suya dalar dalar çıkar.  
 
Bir kemer yetmedi  
Takıldı güzelin incecik beline ikinci kemer  
'Boğaziçi' ve 'Fatih' isimli köprüler...  
Dünyası,kimyası farklı iki yakası  
Yine de bir araya gelemediler...  
Boğaz'dan akan su dün ve bu gün aynı akar  
Gece eğlencelerinde safahat ayyuka çıkar...  
 
İstanbul, ah güzel İstanbul!   
Gönlünce yaşanacak şehir  
Olsun da yine İstanbul olsun...  
Yapaylarıyla çirkin,  
Varoşlarıyla yoksul...  
Yine de doğasıyla,doğalıyla güzel  
Yine de Haliç'iyle,Boğaz'ıyla güzel...  
Eh! varsın bu kadarcık da kusuru olsun...   Alper Kürük 
         
    (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.                             
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |