Mesajı Okuyun
Old 24-05-2007, 13:16   #2
Av.Y.Selim ÜSTÜN

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım. Burada adli makamın kusuru olduğundan dolayı maliye hazinesine karşı tazminat davası açmanız gerekir. Yasalarımız buna elverişlidir. Fakat maddi tazminat davasını kazanabilmeniz için mevcut bir zararınız olması gerekir. Teminat mektubunun iadesi ne yazık ki zararınızın ispatı için yeterli değildir. İcra dosyası açıkken açacağınız maddi tazminat davası bu yüzden reddedilebilir. Ben olsaydım ilk önce borçluya hacze gider, eğer borçlunun haczedilecek malını bulamazsam elimdeki haciz zabtı geçici aciz vesikası niteliğinde olacağı için buna dayanarak maddi tazminat davası açardım. Dava sırasında borçlu ile ilgili işlemleri tamamlayarak elimdeki geçici aciz vesikasını kati aciz vesikasına çevirirdim. Eğer borçlu kaçtıysa zaten durumu haciz zabtında tespit ettikten sonra yaptırılacak zabıta araştırmasıyla aynı sonuç elde edilebilir. Tazminat davasında ise menfi tespit davasının açıldığı tarihteki alacağın %115 ine kadar tazminat talep edilebileceği kanaatindeyim .

Gelelim kusura , Sayın mahkemenin ilk kusuru İİK mad 72'ye açıkça aykırı olarak "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." 4300 YTL karşılığı takibi durdurmasıdır. Üstelik normal şartlar da yapılması gereken icra dosyasına kapak hesabı yaptırılıp çıkan meblağın icra dosyasına yatırılması, Mahkeme veznesinede %15 değerinde teminat mektubu koyularak, icra dosyasındaki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesidir. Sanırım mahkeme bunuda yapmamıştır. 2. Kusursa alınan teminatın borçluya iade edilmesidir. Bunlara dayanarak açılacak bir kısmi davanın bilirkişi raporuna göre %115 lik kısma kadar kabul edileceği kanaatindeyim.

Saygılarımla.