T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/32713
K. 2005/1005
T. 13.1.2005
• İŞE İADE TALEBİ ( İşe İade Hakkından Sözleşmeyle Feragat Edilemeyeceği - İhbar ve Kıdem Tazminatını Alan İşçinin İşe İade Hakkından Feragat Ettiğine İlişkin Yazılı Beyanının Geçersiz Olması )
• FERAGAT EDİLEMEME ( İşe İade Hakkından - İhbar ve Kıdem Tazminatını Alan İşçinin İşe İade Hakkından Feragat Ettiğine İlişkin Yazılı Beyanının Geçersiz Olması )
• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATINI ALAN İŞÇİNİN FESİH TARİHİNDE İMZALADIĞI İŞE İADE HAKKINDAN FERAGAT ETTİĞİNE İLİŞKİN YAZILI BEYANI ( Geçersiz Olması ve İşe İadeye Karar Verilmesi Gereği )
• FESİH TARİHİNDE İMZALANAN PROTOKOLLE İŞE İADE HAKKINDAN FERAGAT EDİLMESİ ( İşe İade Hakkından Feragatin Geçersiz Olması ve İşe İade Talebinin Kabulü Gereği )
• VERİM DÜŞÜKLÜĞÜ NEDENİYLE İŞÇİNİN İŞ AKDİNİN FESHİ ( Fesihten Önce İşçinin Savunması Alınmadığından ve Yazılı Fesih Bildiriminde Bulunulmadığından İşe İade Talebinin Kabulü Gereği - İşe İade Hakkından Feragatin Geçersiz Olması )
4857/m.2/son,17,18,19,20,21
ÖZET : Dosya içeriğine ve özellikle davacıya ihbar ve kıdem tazminatı ödenmiş bulunmasına göre iş sözleşmesinin davalı işverence 4857 sayılı İş Kanunun 17. maddesi uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır. Taraflarca fesih tarihinde düzenlenen 14.6.2004 tarihli protokolün 2. maddesinde davacının 4857 sayılı Kanunun 17 ila 21. maddelerinden kaynaklanan bütün talep ve dava haklarından feragat ettiği belirtilmiştir.
İşçinin, feshin geçersizliğini ileri sürerek işe iade davasını açma hakkı, anılan yasanın 21. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı yasanın 2. maddesi son fıkrasına göre yasa ile getirilen bu hakkın değiştirilmesini veya ortadan kaldırılmasını öngören sözleşme hükümleri geçersizdir. Bu nedenle söz konusu protokole değer verilerek davanın reddi doğru değildir. Öte yandan dosya kapsamına göre iş sözleşmesinin performans düşüklüğü nedeniyle feshedildiği anlaşılmaktadır. Belirtilen fesih nedeni işçinin verimi ile ilgili olup bu durumda 4857 sayılı İş Kanunun 19. maddesi uyarınca fesihten önce işçiden savunmasının alınması, ayrıca fesih nedenini açık ve kesin olarak belirten yazılı fesih bildiriminde bulunulması gerekir. Davalı işverence sözü edilen bu şekil koşullarından hiçbiri yerine getirilmemiştir. Bu nedenle davanın kabulü gerekirken, reddi doğru olmamıştır.
DAVA : Davacı, feshin geçersizliği ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine, işe başlatılmama tazminatına ve boşta geçen süre ücretine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren davacı ile yapılan protokol uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte taraflarca imzalanan protokole göre davacının işe iade davasını açma hakkından feragat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine ve özellikle davacıya ihbar ve kıdem tazminatı ödenmiş bulunmasına göre iş sözleşmesinin davalı işverence 4857 sayılı İş Kanunun 17. maddesi uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır. Taraflarca fesih tarihinde düzenlenen 14.6.2004 tarihli protokolün 2. maddesinde davacının 4857 sayılı Kanunun 17 ila 21. maddelerinden kaynaklanan bütün talep ve dava haklarından feragat ettiği belirtilmiştir.
İşçinin, feshin geçersizliğini ileri sürerek işe iade davasını açma hakkı, anılan yasanın 21. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı yasanın 2. maddesi son fıkrasına göre yasa ile getirilen bu hakkın değiştirilmesini veya ortadan kaldırılmasını öngören sözleşme hükümleri geçersizdir. Bu nedenle söz konusu protokole değer verilerek davanın reddi doğru değildir. Öte yandan dosya kapsamına göre iş sözleşmesinin performans düşüklüğü nedeniyle feshedildiği anlaşılmaktadır. Belirtilen fesih nedeni işçinin verimi ile ilgili olup bu durumda 4857 sayılı İş Kanunun 19. maddesi uyarınca fesihten önce işçiden savunmasının alınması ayrıca fesih nedenini açık ve kesin olarak belirten yazılı fesih bildiriminde bulunulması gerekir. Davalı işverence sözü edilen bu şekil koşullarından hiçbiri yerine getirilmemiştir. Mevcut olgulara göre fesih için geçerli bir sebep gösterilmediği sonucuna varılmıştır.
SONUÇ : 4857 Sayılı İş Kanunun 20/3. maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılması ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1- ) Ankara 14. İş Mahkemesinin 23.11.2004 tarih 795-1238 Sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,
2- ) Davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine,
3- ) Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi,fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine,
4- ) Davacının işe iade için süresi içinde işverene başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,
5- ) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6- ) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 350 YTL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7- ) Davacı tarafından yapılan 39 YTL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8- ) Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, kesin olarak 13.1.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.